Aşağılama var mı, var. Zaten Gülşen de hatasını kabul etti, özür diledi.
Fakat “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunun şartlarını karşılıyor mu, çok tartışılır.
Yasa ve gerekçesi açık. Soyut bir saygısızlık değil, kamu barışını bozmaya elverişli olacak, bunu da amaçlayacak. Açık ve yakın bir tehlike oluşturacak.
Örnek isterseniz, söyleyeyim.
Muhalefeti, terörist ve hain diye hedef göstermek, bu tanıma uyar. Sokakta defalarca somut sonuç doğurmuştur. Gazeteci ve siyasetçilere yönelik siyasi saldırılara yol açmıştır.
Oysa Kılıçdaroğlu’nun, ölümden döndüğü linç girişmindeki saldırganlar bile tutuklu yargılanmadı. Nerede kaldı arkasındaki tahrikçiler, halkı kin ve düşmanlığa kışkırtanlar!