CHP’nin de Muharrem İnce’de karar kılmasıyla kadro tamamlandı.
Karşı cepheyi böldüğü, ilk turda şanslarını sıfırlayarak cumhurbaşkanlığı yarışında Erdoğan’a avantaj sağladığı ve ikinci tura CHP adayının kalma ihtimalini yükselttiği için AK Parti-MHP ittifakını rahatlatması gereken bir durum.
İdeolojik zıtlaşma ve kimlik çatışması kurgulamak istiyorlardı, ‘CeHaPe zihniyeti’yle kutuplaşmayı bir daha denemek için can atıyorlardı ve her seferinde kazandıran o fırsat yine kendilerinden esirgenmedi…
Ama nerede alttan alta bir memnuniyet, nerede saklanamayan bir moral üstünlük havası, nerede göstermelik ‘hoş geldin’ peşrevleri, nerede içe sığmayan bir tatlı telaş, bir gizli sevinç…
Dizginlenemeyen bir hayal kırıklığı, bir öfke ve hınç psikolojisi bütün sahiciliğiyle dışavuruyor sözcülerin söylemlerinden.
Akşener’e imzadan sonra, Karamollaoğlu ile İnce’ye oy vermenin de suça dönüştürülmesine ramak kaldı.
‘Vay bunlar iktidarı değiştirme hedefiyle seçime gidiyor, vay bunlar Erdoğan’ı sandıkta devirip yerine başkasını geçirmek istiyor, vay bunlar bizim iktidarımızı bitirmek peşinde’ anonsları, yeri göğü tutsun tamam da…
Muharrem İnce’yi mi büyütür bunlar, sizi mi Bekir Bey?