Muhalefetin sürekli olarak sarayın gündemine takılması ve peşinden gitmesi neyin göstergesi aslında?.. Giderek daralan ve daha da daraltılacak siyaset alanının… CHP ve HDP’yi siyaset alanında daha da sıkıştıracak, boğacak operasyonların açık izlerini görmek mümkün. Bu bir kehanet değil!..
Türkiye’de özgür kalmaya çalışan basının üzerine yapılan operasyonlar ortada. Sırasıyla gidiyorlar. Basının sesini keseceksin ki siyasetçilerin ödü tamamen kopsun. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan başka gür sesle tepki gösteren yok. Nerede sivil toplum örgütleri?.. Nerede aydın geçinen akademisyenler? Nerede ilahiyatçılar?..
Nereye doğru gidiyoruz? Biliyor musunuz?.. Haydi mahallenin delisi olarak ben söyleyeyim:
Eski SSCB düzenine… Evet!.. Hiç abartmıyorum. Zahmet olmazsa biraz tarih karıştırıp okuyun. Yakında FETÖ’ye falan da ihtiyaç kalmayacak. Bir sabah mahallenizde “vov vov” diye ambulans sesi duyulacak. Sabah 05:00’te kapınızı çalan polis nezaretindeki görevli, hanımefendiye, “Eşinizin pankreas rahatsızlığı varmış. Tedavi için almaya geldik” diyecekler.
Çaresizlik içinde eşinizin yüzüne bakacaksınız. Ambulansa binip gideceksiniz. Sonra… Eve bir telefon “Ameliyata alınan eşinizi kurtaramadık. Allah rahmet eylesin…” Bu giderek kurumsallaşmaya başlayacak yeni sistemin en kibarcası!…