Kouachi kardeşler ve Koulibaly’nin Paris’te yaptıkları katliam, aynı zamanda bir terör eylemi, son derece ağır bir suçtur. Türkiye’de yürürlükteki ceza yasasında suçu ve bu suçları işlediği için suçlu veya suçluları alenen övmek suç değil midir?
Cumhurbaşkanı ise haykırıyor: “Tahrikin kapısını sen açıyorsun!”
Tan matbaasını yakanları, Madımak Otelini yakanları, Hrant Dink’i öldürenleri, bildiri dağıtan solcuları linç etmeye kalkanları, sinagog bombalayanları, Alevi mahallerini yakıp yıkanları, hep mağdurların tahrik kapısını açmalarıyla izah eden o ses kulağınızda yankılanmıyor mu?
Evet, ifade özgürlüğü mutlak değildir, sınırları vardır ve bu sınırlar toplumsal tartışmayla belirlenir.
Türkiye’de bu sınır daralırken, düşünce ve ifade özgürlüğü alanında olur olmaz davalar açılırken, devlet büyüklerinin paylaştığı bir hassasiyeti dile getirdikleri için mi bazı suçları ve suçluları alenen övenlere, zamanında Mehmet Ağar’ın ünlü deyimiyle “bizim tosuncuklar” muamelesi yapılıyor?
Ve Paris’e gittiği için değil, tam bu nedenle Başbakan’ın tavrının sırıttığını birisi söylese, haksız olur mu?