AKP yönetimi, ta en başından beri geleneksel devlet ve hukuk düzenini içine sindiremedi. Her zaman Anayasanın ve kanunların dışında davranmaktan çekinmedi. Bu sebeple, darbe sonrası ortağı cemaatin bıraktığı boşluğu çabuk doldurdu. Hatta onlardan görüp öğrendiği metotları kendileri uygulamağa başladı. Yetmedi, MHP lideri Bahçeli’nin dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan, adı sanı belirsiz ve fakat “Türk Usulü” diye tanımladığı kişiye özel bir yönetim sistemine bile kavuştu.
Böylece hükümet başkanını kimsenin denetleyemeyeceği, istediği her şeyi bir kararname ile buyuracağı, kanun haline getireceği post modern padişahlık sistemi kurulmuş oldu.
Bazıları, bu yeni durumu da bir darbe olarak nitelendiriyor.
Tartışılabilir.
Şimdi iktidar yol ayrımına doğru ilerliyor. Medya gücü hâlâ devam etse de, muhalif medya da epey yol almış durumda. Türkiye Türk Milletine mi, yoksa oligarşiye mi kalacak seçimde göreceğiz?