‘Deneysel’ tarzıyla son haftalarda edebiyat dünyasında tartışma yaratan ve kısa sürede alay konusu haline gelen yazar Nilgün Bodur, hakkındaki intihal iddialarına tepki göstererek edebiyata hizmet etme gibi bir niyetinin olmadığını söyledi.
Bodur, ‘Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim’ kitabıyla bütün ilgiyi üstüne çekmiş bir isim. Ancak onu meşhur eden şey kitabının çok satmasının yanısıra yazdıklarının eleştirmenler ve okurlar da dahil pek çok kişi tarafından niteliksiz kabul edilmesi. Yazarın aforizmatik sözlerle, ‘hayat tavsiyeleri’yle dolu, ancak sözcük sayısı da bir o kadar az kitabı tam da bu yüzden alay konusu oldu.
Yeni kitabımdan. #sengittinyabençokgüzelleştim ön sipariş linki https://t.co/bGz6FeqFpw pic.twitter.com/nAEOhl9QgN
— Nilgün Bodur (@nilgunbodur) May 31, 2018
Kamyon arkası yazılara benzetiliyor ama peş peşe baskı yapıyor
Bodur’un kitabı zincir kitap satış mağazalarında, internet sitelerinde ‘çok satanlar’ rafında yerini çoktan aldı ve peş peşe baskı yapmayı da sürdürüyor.
Yazarın “Yalnız kadın, aynaya baktığında, yastığa başını koyduğunda, kahkaha attığında, bir Sezen şarkısında ağladığında, geçmişine ve geleceğine baktığında huzurluysa aslında hiç ama hiç kalmamıştır..” gibi sözleri sosyal medyada hayranlarınca çokça paylaşılıyor. Ama aynı ölçüde de ti’ye alınıyor. Bu tarz ifadeler sosyal medyada yazılan ‘özlü sözler’e, kamyon arkası yazılara benzetiliyor.
Bu sözlerden biri de “Unutmayın ölüler her zaman yaşayanlardan daha fazla çiçek alır. Çünkü pişmanlık minnetten daha çok acıtır…” Okurlar ve eleştirmenler bu ifadenin İkinci Dünya Savaşı’nda toplama kampında hayatını kaybeden yazar Anne Frank’e ait olduğu görüşünde.
Gelgelelim Anne Frank’e internette sıklıkla atfedilen ve epey popüler bu cümlenin ona ait olup olmadığı yönünde kesin bir kaynak yok. Bu ifade, tıpkı şair Can Yücel’e atfedilen ama onun olmayan sözlerin okurlarda yarattığı etkiye sahip.
‘Okuyan herkesin hayatı değişti’
Bu ifade üzerine tartışma başlamasının ardından Bodur, sosyal medyada ‘trend topic’ olurken, hakkındaki eleştirilere ve alaylara da tepki gösterdi. Instagram hesabından açıklama yapan Bodur, kitabının kendisi için yazdığı denemelerden oluştuğunu belirterek, “Türk edebiyatına katkıda bulunmak gibi bir niyetim hiç olmadı” ifadesini kullandı.
Kitaptaki ifadelerin çoğunu gündelik hayatında kullandığını kaydeden Bodur şöyle devam etti: “O satırlar sizlere de iyi geldi ki kitabım 150 bin adet bastı ve sattı. Okuyan herkes hayatının değiştiğini söyledi ve ben o zaman iyileştim. Bazen iyileşmek için iyileştirmek gerekiyormuş. Kitabım aforizmalarla, atasözleri ve deyimlerle bezeli. Kimisi dilime pelesenk olmuş sözler ve konuşurken de kullandığım cümleler. Kaldı ki bir gün benim de cümlelerim kullanılırsa çok sevinirim.”
‘Kitabımı tuvalet kağıdıyla bir tutan kalpleri Allah’a havale ettim’
Kitabının kişisel gelişim türünde olduğunu ve roman yazmadığını savunan yazar, tartışma yaratan ifadesiyle ilgili şu yorumu yaptı: “Anonim olduğunu sandığım bir sözü uzun bir yazının içinde kullandım ve başlık olarak editörüm o cümleyi seçmiş ve tüm başlıkların altında ismim ve kitabın ismi yazıyor. Yani bu cümle bana aittirin açıklaması değildir altında bulunan imza. Cümle uzun bir yazının içinde geçmektedir.”
Bodur, kendisini eleştiren ve dalga geçenlere de tepkisini şöyle dile getirdi: “Kitabımın satması birilerini çok rahatsız etti. Kitabımı tuvalet kağıdıyla bir tutan kötü kalpleri Allah’a havale etmişim ben, intihal ile suçlayanları mı etmeyeceğim. Kimse uğraşmasın, yorulmasın. Ben bütün hatalarımı düzeltmek için yaşayan biriyim. Hala kendimle savaşım.”