AYŞEGÜL KASAP
@aysegul_kasap
Radikal İslamcı Taliban’ın Afganistan’da başkent Kabil’i de ele geçirmesiyle yeni bir göç dalgası beklenirken, halihazırda devam eden dalgada Türkiye’ye gelenler de oldu. Diken’e konuşan Afgan akademisyen ve gazeteci Lal Mohammad Lame göçmenlerin Türkiye’yi tercih etme nedenlerini aktardı. Lame, Taliban’ın bütün tahminleri boşa düşüren hızlı ilerleyişinin nedenlerini ve Afgan ordusundaki çöküşü de anlattı.
‘Taliban karşıtı olanlar göç ediyor’
Lame’ye göre Afganistan’dan göç etmek isteyen iki kesim var: “Afgan halkından göç edenler daha çok Taliban karşıtı olan devlet memurları, gazeteciler ve eğitimli insanlar. Taliban yönetiminde hayatını riskte görüyor ve ülkeden çıkmaya çalışıyor. İkinci kesim de çalışabilecek iş gücü potansiyeli olan gençler. Afganistan’da hem savaş hem de ekonomik istikrarsızlık var. Bu nedenle gençler Afganistan’daki ailesini geçindirebilmek için yurt dışına çıkıyor.”
Neden sadece erkekler geliyor?
Türk kamuoyunda ‘Neden sadece erkekler geliyor’ sorusu gündemde. Lame bunu şöyle yanıtladı: “Afganistan’da aileler çok çocuklu, kalabalık. Ekonomik koşullar da kötü. Bunlar da ‘Çalışma yaşında olan ailede bir-iki çocuğumu yurt dışına göndereyim, aylık bana para göndersin ben de burada geçineyim’ diye düşünüyorlar. Daha önceleri aileleriyle birlikte gelebiliyorlardı ama artık gelemiyorlar. Çünkü sınırda şiddet olayları arttı. Hem Afganistan-İran sınırında hem de Türkiye sınırında denetimler sıkılaştı. Şartlar zorlaştığı için kadın ve çocukların gelmesi çok zor. Eskiden sınırdan iki-üç saat yürüyerek geçtikten sonra kaçakçılar taksi ayarlardı, yolun geri kalanına öyle devam edilirdi. Günümüzde 20 gün bazen de bir ay yol yürünmesi gerekiyor. Bu şartlarda kadınlar ve çocuklar yürüyemiyor. O nedenle ailede çalışma gücü olanlar geliyor.”
Türkiye’yi tercih etme nedenleri ne ?
Afganların özellikle Türkiye’yi seçme nedenini sorduğumuzda Lame şöyle yanıt verdi: “Afganistan’daki son gelişmeler dikkat edersek kendini güvende hissetmeyen, tehdit altında hisseden herkes ülkeden çıkmak istiyor. Afganistan’ın komşuları olan Orta Asya ülkeleri kesinlikle göç kabul etmiyor. Bu ülkelere geçişler kolay değil, sıkı denetim yapılıyor. Geçen de olursa hemen yakalanıp geri gönderiliyor.”
‘Türkiye’de kolay iş buluyorlar’
Akademisyene göre Afganlar Türkiye’nin ekonomisini komşu ülkelere nazaran daha iyi buluyor; özellikle ağır işlerdeki mevcut kapasite açısından Türkiye’de imkanlar daha fazla. Lame şunları kaydetti: “Pakistan ve İran’da yeterince Afgan göçmeni yaşamakta. 7,8 milyon Afgan Pakistan’da yaşıyor. Yaklaşık üç milyon Afgan da İran’da yaşamakta. Bu ülkeler daha fazla Afgan göçü kabul etmeyeceklerini söylüyor. Ayrıca bu Pakistan ve İran’daki ekonomik şartlar kötü. Buralarda iş bulmak ve geçinmek kolay değil. Bu nedenle herkes Türkiye’yi tercih ediyor. Komşu ülkelere göre Türkiye’nin ekonomik durumu daha iyi. İş fırsatları buluyorlar burada. Özellikle inşaat sektörü, çobanlık ve bahçıvanlık gibi ağır işlerde kolaylıkla iş bulabiliyor. “
‘Türkiye’den Avrupa ülkelerine geçmek daha kolay’
Lame, Afganların Türkiye’yi tercih etmedeki bir diğer nedenin ise coğrafi konum olduğunu söyledi: “Türkiye’ye geldikten sonra kaçak yollarla daha kolay Avrupa ülkelerine geçebiliyorlar. Bunun yanı sıra Türkiye’de daha önce yurt dışından ülkeye giriş yapanlar BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne kaydını yapıyordu. Değerlendirmeden sonra ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerine yerleştiriliyor. Son dönemlerde bu yetki Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne verildi. Bu nedenle Türkiye’ye gelip baş vurusunu yapıp üçünü ülkeye gitmek istiyor.”
‘ABD Taliban’a meşruiyet kazandırdı’
Lame uluslararası camianın da desteği ile beraber ‘terör örgütü’ olan Taliban’ın adım adım nasıl ‘siyasi bir örgüt’ algısına evirildiğini anlattı: “2014’ten sonra Afganistan’a hem ABD’nin hem de NATO’nun yardımları azalmaya başladı. Böyle olunca yabancı asker sayısı azaldı. Hem mali yardımlar azalınca Taliban daha da güçlenmeye başladı. Buna paralel olarak Afganistan devleti ve Taliban arasında barış görüşmeleri de devam ediyordu. Ama barış görüşmeleri sonuç vermedi. Taliban ve Afganistan hükümeti anlaşamadı. Bu süreç 2020’ye kadar ilerledi. 2020 yılında ABD Doha’da Taliban’la bir barış anlaşması yaptı. Bu anlaşma yapılınca Taliban hem ülke içinde hem bölgede hem de uluslararası camiada kendilerine meşruiyet kazandırttı. Terörist bir örgütten ziyade siyasi bir örgüte dönüşmeye başladı. Çünkü ABD gibi devletle anlaşma yaptı. ABD ve Taliban 2020’den sonra savaşmadı. Savaş meydanında sadece Afganistan güvenlik güçleri Taliban’ın karşısına yalnız kaldı. Böyle olunca Taliban ilerlemeye başladı.”
‘Askerler yakın oldukları etnik gruplara bağlıydı’
Lame’ye göre ordudaki etnik köken ve siyasi liderlere göre oluşan yapılaşma birlik ruhunu zedeledi: “Afganistan ordusu her ne kadar ‘milli ordu’ adı altında kurulmuşsa da bu daha çok milli değil daha Afganistan’daki etnik yapılara göre oluşturuluyordu. Bu da ordu içinde birlik ruhunun zayıflamasına neden oldu. Çünkü orduda görev yapan subaylar ve askerler Afganistan devletine ve ordusuna bağlı olmaktan ziyade daha çok yakın oldukları siyasi liderlere ya da etnik grup liderlerine bağlı kaldılar.”
‘Orduda liyakat yoktu ve yolsuzluk vardı’
Lame, ülkedeki yolsuzluğun sadece hükümette değil, ordu da olduğuna dikkat çekti: “Afganistan ordusunda liyakat çok söz konusu olmadı. Yani askerler general olurken siyasilere ya da etnik gruplara yakınlığı olana bu rütbeler verildi. Bunun yanı sıra yolsuzluk ordu da vardı. Sadece hükümette değil. Askerlerin maaşları zamanında ödenmedi. Mühimmat ve ordu sayısı fazla gösterildi resmi evraklarda. O paralar başkalarının cebine gitti.”
‘Savaşan askerler maaşını alamadı’
Parasızlığın Afgan ordusunun motivasyonunu kıran etkenlerden biri olduğunu belirten Lame, şöyle devam etti: “2020’den sonra ABD’nin Afganistan ordusuna yardımı çok azaldı. Böyle olunca Afganistan ordusu mali açıdan da büyük bir zorluk yaşadı. Savaş meydanında savaşan askerler maaş zamanında maaşlarını bile alamdılar. “
‘Gani beş bin Taliban savaşçısını serbest bıraktı’
Devrik devlet başkanı Gani’nin Taliban’la anlaşmış olabileceği iddialarını daha önceki haberimizde de yazmıştık. Lame Gani’nin savaş sırasında Taliban’ın lehine olan kritik bir hamleyi anlattı: “Merkezi hükümetle ordu arasındaki güvensizlikti. Merkezi hükümet ya da Cumhurbaşkanı Gani, Taliban’la barış süreci kapsamında beş binden fazla Taliban’ın ordusunda olan mahkumları serbest bıraktı. Böyle olunca savaşan askerler ‘Biz kiminle savaşıyoruz? Biz savaşıyoruz ama ölüyoruz ama hükümet bu Taliban üyelerini serbest bırakıyor’ demeye başladı. Burada serbest bırakılan savaşçılar artık Taliban saflarına gitmeyeceklerini taahhüt etmesine rağmen savaşa katıldılar. Serbest bırakılanlar tekrar Taliban safında savaşa katıldılar. 300 bin kişilik bir ordudan bahsediliyor ama aslında 150 bin kişilik bir ordu var. Bu ordu da Taliban’la çok savaşmadı. Çünkü merkezi hükümetten savaşılmaması yönünde talimat geldiğine dair iddialar var.”