Uluslararası Af Örgütü’nün hazırladığı olağanüstü hal (OHAL) raporunda, kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) düzenlenen kamusal ihraçların insan haklarını açık şekilde ihlal ettiği belirtildi.

Fotoğraf: Reuters
Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’ın haberine göre Uluslararası Af Örgütü’nün OHAL döneminde ihraç edilen kamu görevlileriyle ilgili hazırladığı ‘Gelecek Karanlık’ başlıklı raporda, kamudaki ihraçların usul hükümlerine uymadan yapılmasının insan haklarını ihlal ettiği belirtildi.
OHAL döneminde çıkarılan KHK’ların Meclis’in ya da mahkemelerin denetimi dışında olduğu vurgulanırken, ihraç edilen kamu görevlilerinin ‘terör örgütüyle aidiyeti, iltisakı ya da irtibatı’ bulunduğu şeklinde genel bir gerekçe sunmakla yetinilerek hiçbir kamu görevlisine bireysel bir gerekçe sunulmadığının altı çizildi.
‘OHAL Komisyonu bağımsız değil’
İhraçların çok büyük bir kısmının ‘keyfi, adaletsiz veya siyasi saiklerle’ yapıldığına dair endişeler olduğu belirtilen rapora göre, ‘terörist’ olarak yaftalanarak ihraç edilenlerin birçoğu başka bir iş bulamadı. Bazıları aileleriyle birlikte, işlerine bağlı konut ve sağlık hizmeti desteklerini kaybederken pasaportları da iptal edildiği için yurtdışında da iş arayamaz duruma geldi.
İhraç edilenlerin başvurabilecekleri mahkeme olmadığı ve AİHM’nin de buna rağmen iç hukuk yollarının tüketilmesi şartını aradığı kaydedilen raporda, 16 Mayıs’ta üyeleri atanan OHAL Komisyonu’nun ise bağımsız olmadığı ve iki yıllık görev süresi içinde günde yüzlerce başvuruya ilişkin karar vermesi gerekeceği vurgulandı.
‘Yeterli delil sunulamıyor’
İhraç edilen 100 binden fazla kamu görevlisi olduğu ve bunların yaklaşık 33 bininin öğretmen, 24 bininin polis, 8 bininin TSK mensubu, 6 bininin doktor ve diğer sağlık çalışanı, 5 bininin akademisyen, 4 binden fazlasının hakim ve savcı, 3 binden fazlasının da Başbakanlık ve bağlı kuruluş çalışanlarından oluştuğu anlatıldı.
Barış İçin Akademisyenler bildirisini imzalayan akademisyenlerden 372 kişi, yani ilk imzacıların yaklaşık üçte birinin ihraç edildiği ve ihraç edilenlerin tamamının ‘FETÖ’ bağlantılı olmadığı belirtilerek, ‘hükümeti eleştirenler ve muhalif duruş izlenimi uyandıranların’ da ihraç edildiği ifade edildi.
Rapora göre, Adalet Bakanlığı yetkilileri ihraçların kişilerin ‘terör’ örgütüyle bağlantısı bulunduğunu ortaya koyan ve suç teşkil eden bir fiil olmasa da somut ve söz konusu kişileri ‘töhmet altında bırakan’ hareketlerine dayanılarak gerçekleştirildiğini ifade etti.
Yetkililer, kişilerin hangi sebeplerden ötürü ihraç edildiklerine ilişkin olarak Gülen’in Ekim 2015’teki çağrısının ardından Digiturk aboneliklerini iptal edenleri ve Bank Asya’ya para yatıranları örnek gösterdi.
Bakanlık yetkilileri, bu örnekler dışında, diğer binlerce ihraca neden teşkil edecek bireysel fiillere dayalı başka bir gerekçe sunmadı. Sağlık Bakanlığı yetkilileri ise hangi kıstaslara göre ihraç edildiklerine dair bir açıklamada bulunmadı ancak 15 Temmuz’da yaralananları tedavi etmediklerini ifade ettikleri doktorları örnek gösterdi.