Milli Mücadele, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş destanıdır! Birilerinin değil, hepimizin bayramıdır! Bayramınız kutlu ve sonsuza dek daim olsun… Her insanın bir ülkesi var ama her ülkenin bir Mustafa Kemal Atatürk’ü yok! O bizi çok sevdi, biz de onu!
Çocuk ve gençler onun için gelecekti ve onlar her şeyin en iyisini hak ediyorlardı. Kadınların hayatın içinde olmadığı bir toplum çağdaş ülkeler düzeyine gelemezdi, İsviçre’den önce onlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
Akla, bilime gönülden inanan birisiydi, “Söylediklerim, bilimle çelişirse, beni değil bilimi esas alın” dedi… Dünyaya böyle kaç lider geldi, geçti ve bir asır sonra bile hâlâ ilk günkü gibi seviliyor, sayılıyor, özleniyor?..
Bugün kendimize bir kez daha, ulusumuzun yeniden varoluş destanının yazıldığı “30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı eğer hüsranla sonuçlansaydı, ne olurdu?” sorusunu soralım ve enine boyuna düşünelim!
Hangi koşullarda, nasıl kazanıldığı elbette çok önemli ama çok daha önemlisi “Ya kazanılmasaydı?” sorusunun cevabı!..
Bu zafer kazanılmasaydı, Mustafa Kemal’in ipini çekmek için can atanlar bayram edecek ve ortada ne Ankara kalacaktı ne Cumhuriyet!..
Bugün hâlâ geleceğe umutla bakıyor, heyecanla yol alıyor ve “Türkiye Yüzyılı” hayali kuruyorsak, Osmanlı’nın küllerinden yeni bir devlet yaratan Mustafa Kemal ve arkadaşları ile fedakâr milletimiz sayesindedir…