Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Eğitimde tıkandık. Sınav odaklı eğitim sistemi hepimizi esir aldı.
4+4+4’te de sıkıntılarımız var.
Mülakat mı, liyakat mı konusunda kafamız karmakarışık. MEB, YÖK, ÖSYM ve Eğitim Politikaları Yüksek Kurulu arasında bir eşgüdüm olduğunu söylemek abartılı olur…
Altyapı konusunda çok yol kat ettik ama üst yapıyı bir türlü oturtamadık. Sınav prangasından kurtulup, üretim ve istihdam odaklı eğitime yönelemedik.
Mesleki yetkinlik yerine diplomaya, mavi yakalı yerine beyaz yakalı yetiştirmeye önem verdik, gençlerimizi sahada çalışma yerine masa başına yönelttik!
Son 100 yıldaki bilimsel, teknolojik ve sosyolojik değişim, binlerce yıllık gelişimden, son 10 yıldaki de son 100 yıldan çok daha fazla.
Kendini önceki değişim hızına göre dizayn eden eğitim sistemleri ise şimdi bu hıza ayak uyduramıyor.
Eğitimin Kabe’si eskiden okullardı, şimdi ekranlar. Öğretmenin, kitapların, sınıfların, kara tahtanın yerini dijital dünya aldı. Okullarla ekranın vizyonu, misyonu ve sunumu uyuşmadığı için de sancılı bir süreç yaşanıyor. Bu yüzden de eğitime günümüze ve geleceğe yönelik yeni bir bakış açısı gerekiyor.