MEHVEŞ EVİN
Kürt coğrafyasında şiddetlenen savaş ve sokağa çıkma yasakları, ‘Erdoğan, Sri Lanka modelini mi örnek aldı?’ endişesini gündeme getirdi.
Neydi bu model? Sri Lanka devletinin Tamil Kaplanları’nı ‘yok etmek’ için 2009’da yaptığı askeri operasyon, 40 bin sivilin ölümü, yüz binlerce Tamil’in yerinden edilip kamplara taşınmasıyla sonuçlandı… Dönemin yöneticilerine savaş suçlarından yargılanma yolu göründü. Ülkede halen insan hakları ihlalleri yoğun.
Peki Hindistan’ın güneydoğusundaki ada ülkesindeki iç savaş ile Türkiye arasında paralellikler var mı? Etnik temizlikle sonuçlanan bir model ‘başarı’ olarak sunulabilir mi?
Geçen yıl ziyaret etme fırsatını bulduğum bu güzel, fakat hüzünlü ve ürkek ülke hakkında sonuca varmadan, dünü ve bugününe bakalım…
1. Sri Lanka’daki etnik çatışmanın kökeni ne?
Tamilli isyancılar ile Sri Lanka devleti arasındaki çatışmanın 60 yıllık geçmişi var. Sri Lanka (o zamanki adıyla Seylan) 1948’te Britanya’dan bağımsızlığını kazandı. Ancak ülkedeki Tamil azınlık (bugün yüzde 12?) giderek daha çok ötekileştirilmeye ve siyaseten yok sayılmaya başladı.
Ülkenin ‘resmi dil’i, çoğunluğun konuştuğu Sinhala ilan edildi. 1957-58 arasında devletin kışkırttığı katliamlarda en az 300 Tamil öldü. 1972’de Budizmin devletin öncelikli dini ilan edilmesi, ağırlıkla Hindu ve Hıristiyan Tamil azınlığa darbe oldu. Tamil hakları ve ayrı bir devlet için savaşan gruplardan biri olan Tamil Kaplanları (LLTE) ise 1975’te kuruldu. ‘Tamil Eelam’ adında bir devlet kurmaya ant içen LLTE, diğer örgütlerin liderlerini öldürerek tekleşti. (BBC, irinnews)
2. Ülkenin politik sistemi neye benziyor? Tamiller yönetimde hak sahibi mi?
Resmi adıyla Demokratik Sosyalist Sri Lanka Cumhuriyeti, Fransız modelinden alıntılanan ‘süper başkanlık’ sistemiyle yönetiliyor. Altı yılda bir halkın seçtiği başkan, devletin, hükümetin ve ordunun başı.
Milletvekilleri de altı yılda bir seçiliyor. Ancak 1987’de devlet, Tamillerin taleplerini karşılamak için yerel yönetimlere daha fazla yetki vermeyi kabul etti. Dokuz eyalet var. Sivil hizmet ve eyalet konseylerinden oluşan yerel yönetimlerin konsey seçimleri, beş yılda bir yapılıyor. En çok oyu alan partinin lideri, eyaletin ‘başbakan’ı sayılıyor.
Eyalet konseyleri tarım, eğitim, sağlık, barınma, belediye, şehir planlama, ulaşım ve sosyal hizmetler konusunda hukuki düzenleme yetkisine sahip. Anayasa, eyaletlerin kendi güvenlik güçlerinin olmasına olanak tanısa da merkezi hükümet bu yetkiyi vermiyor. (The Economist)
3. Tamil Kaplanları nasıl yapılandı?
Kurulduğundan beri askeri ve siyasi kanadı olan, hayli hiyerarşik örgütün mutlak lideri Vellupiali Prabhakaran’dı.
Siyasi kanat, eyaletin güvenlik, hukuki, idari işlerini yönetirken yerel TV ve radyo yayınlarına da hakimdi. Ayrıca uluslararası ilişkileri yöneten bir sekreteri vardı.
Askeri kanadı, devletin ordusuna benzer biçimde yapılanmıştı. Bölge komutanları taktik askeri kararları alabiliyordu.
Kadın gerilla güçleri ve deniz kuvvetleri özellikle meşhurdu. En güçlü günlerinde 10 bin kişilik ordusu olan LLTE kadroları 2009 operasyonu sonrası ciddi biçimde azaldı. (Al Jazeera)
4. İç savaş nasıl patlak verdi?
1977’de Tamil bölgelerinin meclisindeki tüm koltukları, LLTE’nin desteklediği parti (TULF) kazandı. Devletin kışkırttığı Tamil karşıtı ayaklanmalarda 100 kişi öldü. 1981’de polis, Tamillerin kalbi, tarihi MÖ 3.yy’a dayanan Jaffna kentinin kütüphanesini yaktı, iki yıl sonra LLTE 13 askeri öldürdü. Sonuç: Ayaklanmalarda 200’den fazla Tamil öldürüldü.
80’lerde ateşkes yapıldı, Hindistan barış güçleri Jaffna’ya yerleştirildi. Ancak Hintliler çekilince iç savaş yine patlak verdi. Tamil Kaplanları, Müslüman azınlığı yerinden etti. ‘1. Elaam Savaşı’ 1981’de patlak verdi.
5. Tamil Kaplanları ile Sri Lanka devleti arasındaki savaşın bilançosu ne?
1981-2009 arasında zaman zaman şiddeti artarak süren savaşta en az 100 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
‘İntihar bombacı’ları kavramını dünya literatürüne sokan LLTE, sivil halka yönelik ağır saldırılar, önemli figürlere suikast düzenlemiş bir örgüt. Buna 1991’de dönemin başkanına bombalı saldırı düzenlenip öldürülmesi de dahil.
Barış görüşmeleri sürerken Jaffna’da 500 kişi ‘kaybedildi.’ Tamil Kaplanları boş durmadı ve denizaltı batırdı.
Savaş, 1995-2001 arasında ülkenin doğu ve kuzeyinde şiddetlendi. Kaplanlar, Sri Lanka’nın kutsal Budist tapınağını bombaladı, dönemin başkanına suikast düzenledi, havaliamanı saldırısında Sri Lanka havayolları filosunun yarısını havaya uçurdu. (BBC)
6. Ateşkes ve barış görüşmeleri sonuç vermedi mi?
2002’de hükümetle Tamil Kaplanları, Norveç hükümetinin gözetiminde ateşkes imzaladı. Silahlar susarken Jaffna’ya giden kara ve havayolu, 12 yıl sonra açıldı. Hükümet Tamil Kaplanları yasağını kaldırırken isyancılar da bağımsız devlet talebinden vazgeçti.
Ancak bir yıl içinde Kaplanlar, görüşmelerden çekildi. 2004’te ‘Karuna’ adlı LLTE komutanı gruptan ayrılıp yeraltına indikten sonra işler fena karıştı: Başkent Kolombo’da intihar saldırısı düzenlendi, dışişleri bakanı öldürüldü ve ‘olağanüstü hal’ ilan edildi.
2005 seçimlerinde Tamillerin kontrol ettiği bölgeler seçimlere katılmazken Mahinda Rajapaksa başkan seçildi… 2006 itibariyle çatışmalar şiddetlenirken Cenevre’deki barış görüşmeleri başarısızlığa uğradı. Güvenlik güçleri, başkentte yaşayan yüzlerce Tamil’i sürdü. Hükümet, ateşkesi sonlandırarak LLTE’nin kuzeydeki deniz kuvvetleri merkezini ele geçirdi. Orduyla Tamil gerillalarının savaşı doruğa çıktı. (BBC, Irin News Asia)
7. Savaş nasıl sonlandı? Sri Lanka modeli neydi?
Hükümet, Tamil Kaplanları’nın kontrol ettiği bir bölgede suyu kesmesini fırsat bilerek geniş çaplı bir harekat başlattı. 10 yıldır LLTE’nin kontrol ettiği Kilinochi’de gerillaların teslim olması talep edildi. Yüz binlerce sivilin yaşadığı bölgede sürdürülen savaşın durdurulması için uluslararası camia çağrılar yapsa da hükümet kulak asmadı. Tamil Kaplanları, uçaklarla Kolombo’ya intihar saldırıları düzenledi.
2009 Mayıs’ında ordu, Tamil Kaplanları’nı bozguna uğrattı. LLTE’nin daimi lideri Prabhakaran öldürüldü, gerilla silah bıraktı, yeni seçilen lider yakalandı. Binlerce Tamil, insanlık dışı koşullardaki kamplara yerleştirildi.
8. ‘Sri Lanka modeli’nin insan hakları ihlalleri neydi? Uluslararası yargıya taşınacak mı?
BM İnsan Hakları Ofisi’nin 2012’de yayınladığı rapora göre, her iki taraf sivil kayıplar nedeniyle suçlanıyor. Tahminlere göre 2009’daki harekatta 40 bin Tamil öldürüldü.
Tekrar seçilemeyen, yolsuzluk iddialarıyla da başı belada olan başkan Rajapaksa ve ailesinin yargılanmasının yolu açıldı. Yeni başkan Sirisena daha ılımlı görünmesine rağmen yıllardır inkar ve örtbas etme yöntemini benimseyen Sri Lanka’da uluslararası bir yargılamanın önü yeni açıldı.
BM, Sri Lanka’daki hak ihlallerinin ‘korkunç’ seviyede olduğunu, çatışmaların haricinde on binleri bulan faili meçhul suikast, zorla kaybetmelerin yaşandığını, güvenlik güçlerinin operasyon sonrası işkence, kadın ve erkeğe cinsel şiddetin yoğun olduğunu açıkladı.
LLTE’nin suçlandığı konu ise zorla silah altına alınan çocuklar ve halkı ‘canlı kalkan’ olarak kullanması. Devletin ‘insani yardım’ı reddetmesi de savaş suçuna giriyor. Ordunun, teslim olan veya yakalanan gerilla liderlerini öldürmesi ve BM’nin ‘sivil kayıpları önlemek için yeterli çaba göstermediğini’ itiraf ettiğini de not edelim. (HRW Direktörü James Ross, Huffington Post)
9. Onbinlerin ölümüyle sonuçlanan askeri operasyon, sorunları çözdü mü? Tamil Kaplanları tamamen yok edildi mi?
Başkan Rajapaksa, LTTE’yi bozguna uğratmakla yetinmedi. Çatışmalar bittikten sonra da savaş politikalarını devam ettirdi. İfade özgürlüğüne ağır baskı ve olağanüstü hal koşulları uyguladı. 280 bin sivil yerinden edildi ve dönmelerine izin verilmiyor. Oysa örgüt üyeliğiyle suçlanan binler zaten farklı kamplarda tutuluyor. Mesaj, sadece Tamil Kaplanları’nın değil Tamil nüfusunun yenildiği…
Uzmanlar, bu dar vizyonun tıpkı 30 yıl öncesinde Tamilleri silahlanmaya zorlayan koşulları yaratacağından emin. 2009’daki ağır müdahaleye rağmen, Tamil Kaplanları’na destek bitmiş değil. LLTE yok edildi diye Tamillerin sorunları ortadan kalkmış değil. Kaldı ki LTTE Tamillerin tek temsilcisi de değil.
Rajapaksa, Tamillerin yönetim, mülkiyet hakkı ve özgürlüklerle ilgili endişelerini ciddiye alacağına tersine politikalar izledi. Pek çok Tamil siyasetçisi ve gazeteci öldürüldü, yargılamalar taraflı yapıldı. LLTE tehdidine önlem almak için sıradan Tamil halkı amansızca hedef alındı. Sözün kısası, savaş alanında LTTE yenilmiş olsa da Sri Lankalılar suikast ve saldırıların süreceğinden emin. Rajapaksa, geçenlerde “Terör saldırıları başlayabilir” dedi. (HRW, Hindu Times)
Silahla asla bir topluma huzur gelmiyor.