AYŞEGÜL KASAP
@aysegul_kasap
COP26 zirvesi 1-12 Kasım tarihlerinde İskoçya’nın en büyük şehri Glasgow’da düzenlenecek. Zirve, tarafların aksi karar belirtmediği sürece her yıl gerçekleşiyor. Ancak 2020’de COVİD-19 pandemisi nedeniyle düzenlenemeyen COP26, bu yıla ertelenmişti.
Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki zirve ne anlama geliyor? İklim krizi karşısında COP zirveleri etkili mi? 1,5 derece hedefi için hala bir çıkış yolu var mı? Sera gazı emisyonlarının yüzde 75’ine neden olan G20 ülkelerin atması gereken adımlar ne?
9 Soruda…
1. COP nedir?
Conference of the Parties (COP) her yıl düzenlenen bir iklim zirvesi. 197 ülkenin bir araya geldiği zirvede iklim krizi ve çözümleri ele alınıyor.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında düzenlenen COP zirvelerinin miladı 21 Mart 1994.
Bu tarih aynı zamanda küresel ısınmaya karşı mücadele için hükümetler arası imzalanan ve ilk çevre sözleşmesi olarak kayıtlara geçen UNFCCC’nin yürürlüğe girdiği tarih.
2. COP zirveleriyle ne amaçlanıyor?
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde yer alan sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve iklim krizini tetikleyecek insan kaynaklı tüm etkenlerini önleyecek bir seviyeye düşürmeyi hedefliyor. Bu zirvelerde taraf olarak belirtilen 197 ülkenin hükümetleri, iklim değişikliğiyle mücadelede kendi hedeflerini belirler.
3. Önceki COP zirveleri etkili oldu mu?
COP zirveleri yaklaşık 30 yıldır düzenleniyor ancak BM’nin hazırladığı raporlar iklim krizine karşı etkili adımların hala atılmamış olduğunu gözler önüne seriyor.
BM bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC), açıkladığı en son raporda iklim değişikliğinin ‘yaygınlaştığı, hızlandığı ve yoğunlaştığı’ uyarısı yapıldı.
Benzer şekilde World Resources Institute (WRI) ve Climate Analytics de G20 ülkelerinin küresel ısınmayı 1,5°C’yle sınırlama hedefini ulaşılabilir kılmak için ciddi adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi.
Dünyadaki sera gazı salınımlarının yüzde 75’inden G20 ülkeleri sorumlu. Bugüne kadar olan gidişatla 1,5°C hedefini tutturmanın zor olduğunun altını çizen WRI acil eylem uyarısı yaptı.
WRI’ya göre G20 ülkeleri 2030 yılı için 1,5°C hedefi ile uyumlu emisyon azaltım hedefleri belirleyip, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşırsa, yüzyılın sonundaki küresel sıcaklık artışı 1.7°C’ye kadar sınırlandırılabilir.
Özellikle G20 ülkeleri gereken adımları atmazsa yüzyılın sonunda dünyanın sıcaklığı 2,4 °C artmış olacak.

4. Paris İklim Anlaşması ve COP ilişkisi ne?
Fransa’nın başkenti Paris’te 2015’te toplanan COP21, sonucu açısından tarihi oldu. Çünkü bu toplantı sırasında ev sahibi şehrin adını taşıyan Paris Anlaşması imzalandı. Bu ilk uluslararası iklim anlaşması olarak kayıtlara geçti.
Taraflardan herkesin uymakla yükümlü olduğu Paris İklim Anlaşması’nın hedefleri şunlar;
- Yenilenebilir enerjiyi öne çıkarmak
- Sera gazlarını 21’inci yüzyılın yarısına kadar azaltılmak
- Küresel ısınmayı sanayi öncesi döneme kıyasla 2°C’nin çok altında tutmak ve mümkünse 1,5°C’yle sınırlamak
- Zengin ülkelerden yoksul ülkelere iklim finansı sağlanması
5. COP26’nın önemi ne?
COP21’de taraflar beş yılda bir gelinen noktayı ele almak için bir değerlendirme yapmayı kararlaştırdı. Bu nedenle COP26, Paris İklim Anlaşması’nın imzalandığı yıldan bu yana iklim değişikliğine karşı gerçekleşen ilerlemeyi değerlendirileceği ilk zirve olacak. Yani küresel iklim eylemi için kritik bir zirve.
Bunun yanı sıra 2021 yılı tüm ülkelerin yeni uzun vadeli hedeflerini sunmalarının istendiği bir yıl. Ki ABD Başkanı Joe Biden’ın ev sahipliği yaptığı İklim Zirvesi’nde de bunun sinyalleri verilmişti.
Ayrıca COP25’te sonuca varılamayan konuların da tamamlanması bekleniyor. Söz konusu zirveyle ilgili BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Twitter’dan şöyle demişti: “COP25’in sonuçları beni hayal kırıklığına uğrattı. Ama vazgeçmemeliyiz. Ben vazgeçmeyeceğim.”
COP25’te iklim değişikliğinden etkilenen yoksul ülkelerin uğradığı ekonomik kayıplar konusunda görüş birliği sağlanamamıştı. Karbon emisyonu kredisi ve karbon piyasası da kurulamadı. Bu sistemin kurulmak istenmesindeki amaç karbon salınımına neden olan ülkelerin ödeme yapması ve daha çevreci ülkelerin de ekonomi kredileri satması.
6. Öne çıkarılması beklenen konular neler?
COP26’da yeni hedeflerden önce COP 25’te çözüme kavuşamayan konuların netleştirilmesi bekleniyor.
Glasgow’daki zirvede öncelikli konu ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandırmak olduğu için küresel karbon salınımının 2030’a kadar yarıya inmesi, 2050’ye kadar ise ‘net sıfır’a ulaşması bekleniyor.
Yani bu zirvenin ana ve kapsayıcı amacı ‘1,5 derece’ hedefini canlı tutmak olacak. Bu nedenle taraf ülkelerden daha agresif ve iddialı kararlar alınması isteniyor.
Bunun yanı sıra iklim krizinin neden olduğu ‘kayıp-zarar’ denklemi için gelişmiş ülkelerin yoksul ülkelere finansman desteği taahhüdünü yerine getirmesi de gündeme gelecek. Burada söz konusu olan zarar sadece ekonomik değil, ekonomik olmayan zararlar da masaya yatırılacak.

ABD Başkanı Biden, İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada iklim finansmanını ikiye katlama sözü vermişti. Bu ifadeler gelişmiş ülkeleri de cesaretlendirdi. Ancak finansmanın istenilen düzeyde sağlanıp sağlanmayacağı hala net değil.
Bir diğer konuysa doğadan yardım alarak iklim kriziyle mücadele etmek olacak. Yani örneklendirecek olursak sellerin ve yangınların önüne geçmek için ağaçlandırma çalışmaları ya da karbon soğurma konuları ele alınacak.
Kömür kullanımını bitirmek de ana hedeflerden birisi. Enerji geçişi gündeme alınacak ve daha ucuz yenilenebilir kaynaklar masaya yatırılacak. Aynı şekilde sıfır karbonlu taşımacılık da konuşulacak.
7. Ev sahibi Britanya iklim krizine karşı ne yapıyor?
Britanya 2020’yi ‘İklim Eylemi Yılı’ olarak ilan etti.
Hükümet, elektrikli arabalara geçiş hedeflerinin yanı sıra, Britanya’nın karbon emisyonlarını 2050 yılına kadar ‘net sıfır’a düşürme sözü verdi.
Bunun anlamı şu; ulaşım, tarım ve sanayi gibi alanlardan kaynaklanan emisyonlar tamamen önlenecek.
8. Gezegen neden ısınıyor?
Dünya’nın ısınmasının nedeni, atmosferin dünyadan yayılan ısıyı hapsetmesi ve uzaya kaçışını engellemesi.
Atmosferdeki sera gazları adı verilen belirli gazlar, ısının kaçmasını engeller. Bu gazlarda en tehlikeli olanlarından biri karbondioksittir (CO2).
Karbondioksit doğal olarak salınır. Ancak insanların kömür ve petrol gibi fosil yakıtları daha da artırarak kullanması atmosferdeki CO2’yi üçte bir oranında yükseltti.
9. Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarıları neler?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), COP26 sağlık programı yayımlayarak pandemiye atıf yaptı ve özellikle son iki yılın, halk sağlığı, gezegen ve ekonominin ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu gösterdiğinin altını çizdi.
Buradan yola çıkarak DSÖ, 2050’den önce net sıfır emisyonlu bir ekonomiye doğru atılan her adımın, sağlıklı ve temiz gelecek için çok önemli olduğunu kaydetti.
İklim değişikliğinin kötü sağlık sonuçlarına neden olduğunu ve ölümleri de artırdığını hatırlatan DSÖ, iklime dayanıklı ve düşük karbonlu sürdürülebilir sağlık sistemleri geliştirilmesi gerektiğini belirtti.