15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Ankara’da hazırlanan iddianamede darbeci general Semih Terzi’nin girişimden bir hafta önce haberdar olduğu, dokuz gün önce ‘darbe toplantısı’ yapıldığı belirtildi.
Mahkeme tarafından kabul edilen iddianamede 18 sanıktan 17’si hakkında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs,’ ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs,’ ‘TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs’ ve ‘nitelikli kasten öldürme’ suçlarından 4’er kez, Mihrali Atmaca’nın ise 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ayrıca tüm sanıklar için ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan yedi yıl altışar aydan 15’er yıla kadar hapis talep edilmişti.
‘Üniformalı terörist’ nitelemesi
Habertürk’ten Fevzi Çakır’ın haberine göre Savcı Velihattin Eldemir tarafından hazırlanan iddianamede ’15 Temmuz gecesi TSK bünyesinde, askeri hiyerarşi dışında, kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan, FETÖ üyesi üniformalı teröristlerin demokrasiye karşı silahlı darbe teşebbüsünde bulunduğu’ kaydedildi.
İddianamede Semih Terzi’nin eşi Nazire Terzi’nin ifadesine yer verildi. Terzi, eşinin bir hafta önce kendisine cep telefonundan mesaj atıp “Nursel Hanım’ı (Zekai Aksakallı’nın eşi) ara, ‘Annem hasta, Ankara’ya döneyim’ diye söyle, mesajı hemen sil” diye yazdığını anlattı.
‘Terzi ve eşinin darbe girişiminden bir hafta önce haberi vardı’
Bunun üzerine Terzi’nin Aksakallı’yı arayarak babasının ağır hastalandığını söylediği ve Ankara’ya gitmek için izin aldığı belirtilen iddianamede, Terzi’nin darbe girişiminden bir hafta önceden haberdar olduğu ve eşinin de kendisine yardımcı olmaya çalıştığı görüşüne yer verildi: “Tutanak ve beyanlardan da anlaşılacağı üzere darbeci Semih Terzi’nin ve eşinin darbe olayından ve atama listesinden en az bir hafta önce haberlerinin olduğu, bu nedenle Terzi’nin Ankara’ya bir an önce gelmek için bahaneler ürettiği, durumu bilen eşi Nazire’nin kendisine yardımcı olmaya çalıştığı, olay günü de Özel Kuvvetler Komutanı olarak yer aldığı sözde atama listesine dayanarak birliği devralmaya geldiği tespit edilmiştir.”
Ankara’da ‘darbe toplantısı’ yapılmış
İddianamede, şüphelilerden eski tuğgeneral Halil İbrahim Yıldız’ın ifadesine de yer verilirken, Yıldız’ın darbe girişiminden önce, bayram tatilinde darbe toplantısı yaptığı belirtildi: “Darbe gününden önce dokuz günlük bayram tatilinde Ankara’da bir kısım askerlerle birlikte darbe planlamasına ilişkin toplantı yaptık. Toplantıya katılan Adil Öksüz bize, ‘Ben bu çalışmaları Amerika’ya gidip Fethullah Gülen Hoca’ma sunacağım’ dedi.”
Halisdemir’in vurulması
Terzi’yi öldüren astsubay kıdemli başçavuş Ömer Halisdemir’in vurulma anı ise iddianamede şöyle anlatıldı: “Karargâh binasına çok kısa mesafe kala Halisdemir, saat 02.16’da vatansever bir asker davranışıyla ÖKK’yı darbecilere teslim etmemek adına Terzi’yi vurarak ağaçlık alana kaçmaya başladı. Binbaşı Fatih Şahin uzun namlulu silahla kısa mesafeden 11-12 el ateş etti, Halisdemir yere düştü. Tim personeli Halisdemir’i sürükleyerek karargâh giriş kapısına getirirken, ambulans çağrıldı. Halisdemir’in durumunun çok ağır olduğu tespit edilmesine rağmen ambulans geri gönderildi. Mihrali Atmaca’nın 02.26 sularında 2 el ateş ettiği Halisdemir şehit oldu. Terzi helikopterle GATA’ya götürüldü.”