Laikliği çiğneyen bu davranışlar dinci gericiliği savunan yandaş medyada zaten eleştirilmedi. Muhalif/ bağımsız medyanın büyük bir kısmı, sadece Erdoğan ve YRP ile ilgili olanları öne çıkarıp eleştirirken muhalefetle ilgili olanları gündemine almadı. Her ikisini de eleştirenler, anayasadaki laiklik ilkesini savunan bir elin beş parmağı kadar az sayıdaki gazeteciydi.
Oysa seçim sürecinde ve sonrasında tanık olduğumuz bu görüntülerin hepsi anayasadaki laiklik ilkesine açıkça aykırıdır. Seçimi kazandığı için dua etmek isteyen, bunu evinde ya da başka bir özel alanda yapabilir ama belediye başkanının makamı kamusal alandır. Kameralar önünde makamda yapılması, dinin devlet işlerine karıştırılmasıdır.
Aynı şekilde isteyen Hırka-i Saadet Dairesi’ni ziyaret edebilir ama laik bir devlette cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin bunu medyanın önünde yaparak şova dönüştürmesi laik devlet ilkesi ile uyuşmaz.