Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Suriye’de “geçici yönetim”, silahlı grupların liderlerini bölge valileri olarak atayarak, istikrarı korumaya çalışır bir izlenim veriyor. Ancak bu “bölge valilerinin” ileride -tıpkı Hamas-El Fetih gerginliği gibi- birbirlerine rakip hale gelip gelmeyecekleri büyük soru işareti.
Suriye’de rejim değişikliği büyük ölçüde İsrail saldırıları sonucunda kolu kanadı kırılan İran’ın geri çekilmesiyle gerçekleşti. Guardian gazetesinde Hassan Hassan imzasıyla, Esad’ın düşmesiyle birlikte İran’ın “Şii hilalinin” yerini “Sünni dolunayının” almakta olduğuna ilişkin bir makale yayınlandı. Makalede, Afganistan’dan Suriye’ye, Somali’den Libya’ya kadar olan “Sünni dolunayı” bölgesinde lider gücün ise Türkiye olduğu ifade edildi.
Körfez’deki Arap ülkelerinin tüylerini diken diken etmeye aday bir benzetme bu; Çünkü “Sünni dolunayındaki” hiçbir ülkede “saltanat” yönetimi yok; Sünni Körfez ülkelerinin tümü Emirlik ya da Kraliyet rejimleri.
Türkiye’de politikacıların büyük hayallerin peşinden koşmayı bırakıp, real politikaya yönelmeleri şart. Aksi halde, değeri kendinden menkul bir yalnızlık yine kapımızı çalabilir…