Belli ki Moskova yönetimi, Ankara’nın kendisine yönelik beklentilerinin karşılığını diplomatik alanda, Suriye’de ödetmek üzerine kurmuş oyunu.
Üstelik buna bir de, Türkiye’nin yaşamakta olduğu ekonomik krizin aşılması için AK Parti hükümetinin Çin’den kısa vadede yatırım ya da nakit girişi beklentisini de eklemek gerekiyor.
Rusya’nın “Astana sürecine Çin’i de dâhil edelim” önerisi reddedilirse, Ak Parti’nin hem Moskova, hem de Pekin’le ilişkilerine böylesine kritik bir aşamada “gölge düşme” ihtimali ortaya çıkacak.
Bir sonraki aşamanın, Fırat’ın doğusundaki PYD-YPG kontrolünün, Ankara-Şam koordinasyonu eşliğinde sonlandırmak olduğunu tahmin etmek herhalde yanlış olmaz.
Rusya’nın, bir yandan Ukrayna’da savaşırken, diğer yandan Batı İttifakı’nı bölüp, kazanımlarını korumak için kurmakta olduğu diplomatik oyuna şapka çıkarmamak mümkün değil…