NATO üyesi olan Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olan Kıbrıslı Rumlar’ı tanımıyor. Rumlar’ın “Ada’nın tek hakimiymişçesine” davranmasına da, NATO’ya katılmasına da karşı çıkıyor.
NATO üyesi olmak isteyen Rumlar ise, Ankara’nın vetosunu aşmak için her türlü fırsatı kullanıyor.
Madrid zirvesi de bu çekişmeye sahne oldu; Ama sonuç Rumlar’ın lehine gelişti.
Avrupa ülkeleri içinde Türkiye ile en iyi ilişkilere sahip olan İspanya, Madrid NATO zirvesine ev sahipliği yapmanın da getirdiği rahatlıkla, AK Parti hükümetine bir teklifte bulundu zirve öncesinde.
Teklif, Madrid’de NATO ile Avrupa Birliği ülke liderlerinin ortak bir toplantıda bir araya getirilmesi idi. Ankara’da kaşların kalktığını gören İspanyollar, AB içindeki ortakları Rumlar’ın önünü açmak için bir de formül uyduruverdiler;
NATO zirvesi akşam yemeğinde ev sahipliğini Kral yapacakken, Başbakan’ın evsahipliğinde bir akşam yemeğinde NATO ve AB liderlerini bir araya getirmeyi önerdiler.
Yani Kıbrıslı Rumlar’ın tarihlerinde ilk kez NATO üyeleriyle aynı zirve masasına oturtulmalarının adına “gayrı resmi yemek” deyiverdiler.
Bu yemeğin ardından Rumlar’ın NATO’ya üye yapılmaları için Ankara’ya sadece AB’den değil, ABD’den de ağır baskı gelmesini beklemek yanlış olmaz.