Her ne kadar hiçbir siyasi parti seçimlerde net bir zafer kazanamasa da, Bulgar seçmeninin bir dönem yolsuzluk ve usulsüzlükler nedeniyle iktidardan düşen Boyko Borisov’un liderliğindeki partiyi birinci parti yapacak şekilde oy kullandı.
Sadece iki yıl önce yolsuzluklar, ifade ve medya özgürlüğüne koyduğu sınırlamalar nedeniyle ülkede büyük protesto gösterileriyle baş etmek zorunda kalan, sonuçta iktidardan gidişi için “bileti kesilen” Borisov’un, savaş ortamındaki ekonomik belirsizlikler nedeniyle yeniden güçlenmesi, üzerinde düşünmeye değer. Seçmen, hırsızlık ve yolsuzluğu sineye çekip, “istikrar” diyenlerin yanında yer almaya meyilli belli ki.
Tabi bir de Bulgaristan’da oy kullanma oranın sadece yüzde 37’de kalmış olması, seçmenin büyük ilgisizliğinin de bu sonucu yarattığını söylemek mümkün. Avrupa ülkelerinde seçimlere katılma oranındaki bu rekor düşüşler, insanlardaki mevcut demokratik sistemlere inancın ne kadar azaldığını da gösteriyor. Tüm dünya açısından alarm verici.