Gülen Cemaati’nin yayın organı olarak bilinen Zaman gazetesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dün gazete yönetimi ve Fethullah Gülen’e yönelttiği ağır eleştirilere aynı dozda karşılık verdi.
Gazete, ‘Başbakan4dan yalan, iftira, yargısız infaz’ başlıklı haberinde Erdoğan’ı yalan söylemekle suçladı; grup toplantısında ‘prompterdan ayrılıp irticalen konuşunca yine bulamaç yaptığını’ savundu.
Haberde yolsuzluk soruşturması konusundaki iddiaları yanıtlamayan Erdoğan için “Onun yerine Hizmet Hareketi’ne iftira atarak yargısız infazda bulundu” ifadesi kullanıldı. Zaman, Erdoğan’ın konuşmasındaki bazı ifadeleri sırasıyla yalanladı:
‘İnternet itirafı’
* Zaman’a göre, Erdoğan internet düzenlemelerinin yeni ses kayıtlarının düşmemesi için hazırlandığını itiraf etti. Gazete buna örnek olarak, Başbakan’ın “İnternet yasası işte bu. Paralel yapıyı, bu dinlemeleri, izlemeleri, ortam dinlemelerini, bütün bunları çökertmeye yöneliktir” sözlerini kanıt gösterdi.
‘Baykal tersini söyledi’
* Gazete, CHP’nin eski lideri Deniz Baykal’ın istifasıyla sonuçlanan kaset vakasının arkasında Cemaat’in bulunduğu suçlamasını da reddetti; Erdoğan’ın ithamını şu ifadelerle çürütmeye çalıştı: “Halbuki Baykal, defalarca aksi yönde açıklama yapmış, kumpasın arkasında hükümetin olduğunu söylemişti. Başbakan’ın elinde bu alçak komployu camianın yaptığına dair belge varsa suç duyurusunda bulunması gerekmiyor mu?”
* Erdoğan’ın ‘TÜSİAD’ın da kasetleri var’ iddiasına, “Bir süre önce TÜSİAD’ı vatana ihanetle suçlayan Erdoğan, bu kez işveren örgütünden yardım istemekten çekinmedi” ifadesiyle yanıt verildi.
‘Yargı sürecini nereden biliyor?’
* Zaman, Erdoğan’ın ‘Paralel yapıya yönelik yargıda hazırlık var’ açıklamasına da ateş püskürdü: “Suç duyurusunda bulunmak farklı, ‘yargıda bir hazırlık var’ demek farklı. Meydanlarda, ‘Soruşturmalarda gizlilik esastır’ diye bağıran Başbakan, yargıda bir hazırlık yürütüldüğünü nereden biliyor? Bu hazırlık nasıl ve kimler tarafından yürütülüyor? Yoksa siz mi organize ediyorsunuz? Kastedilen bu hazırlık, sahte deliller ve gizli tanıklar üretilmeye çalışıldığı iddiasıyla aynı şey mi?”
Gazete, Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın ‘paralel yapıyla ilgili soruşturma olmadığı’ açıklamasıne yer vermeyi de ihmel etmedi.
‘Zeynalov’dan haberi vardı’
* Erdoğan’ın Today’s Zaman muhabiri Mahir Zeynalov’un kendisini eleştirdiği gerkçesiyle sınırdışı edilmesi hakkındaki “Benimle ilgili tweet atmış, benim bundan haberim bile yok” sözleri de Zaman’ın haberine konu oldu.
Haberde, İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı, EGM İstihbarat ve TEM Daire başkanlıklarına söz konusu tweetler hakkına gönderdiği belge hatırlatıldı.
‘Müslümanlık yolsuzluğu kapatır mı?’
* Zaman, Erdoğan’ın “Allah aşkına soruyorum; bir Müslüman, Müslüman kardeşinin zaafını araştırır daha da ileriye gidip bunları kaydeder, daha da ileriye gidip bunları şantaj olarak kullanabilir mi?” sözlerine de şu yanıtı verdi: “Zaaftan kastettiğiniz nedir? Bazı siyasilerin yolsuzluk ve rüşvet zaafı varsa bu görmezden mi gelinecek? Polis ve savcı suç iddialarına bir ‘Müslüman’ olarak mı bakacak yoksa ‘kanunen kendisine verilen görevin gereğini mi’ yapacak? Burası bir hukuk devleti değil mi?”
‘Tarihleri karıştırdı’
* Zaman’ın haberinin en çarpıcı kısmıysa, Erdoğan’ın sağlığıyla ilgili “Yani ameliyatımızı bile gündem konusu yapıp ‘beddualarınız bile tutmadı’ diyor” sözlerine yönelik yalanmaydı. Gazete, başbakanı bu noktada ‘bulamaç yapmak’la suçladı: “Başbakan, Aralık 2011’de ameliyat oldu. Eğer bedduadan kastedilen Hocaefendi’nin mülaaneye daveti ise onun tarihi Aralık 2013. İki olayı nasıl uç uca getirip, birbirine bağladı? ‘Beddua eden kim, ‘bedduanız tutmadı’ diyen kim anlaşılamadı. Herhalde ‘prompter’dan ayrılıp irticalen konuşunca yine bulamaç yaptı.”