Hani demiş ya “Baba” şair:
“Bana yazılarımda kutuplaşmayı özendirme diyorlar. Bunca arsızlık ve yüzsüzlük ortada iken, namus ehli ile namussuzların ayrı kutupta yer almalarını nasıl olur da özendirmem?..”
Öyle dememiş tabii. Ben uyduruyorum. Yazıya “Baba” bir girizgâh teşkil etsin diye, Can Baba’yı “emsal” gösteriyorum.
Tutturmuşlar bir, “kutuplaşmayalım. Milletçe birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu dönemde…”
He canım.
Niye kutuplaşmayalım ki?
Niye “millet” gibi bir kutsallaştırılmış sözcüğün arkasına sığınıp ve olup biten her şeyi yok sayıp da kucaklaşacak ve birbirimizin koynuna sığınıp, onurlu ile onursuzu, hırsızla namusluyu, vatanseverle vatan satıcılarını, sömürgenle sömürüleni birbirine sarmaş dolaş edip pozitif değerlere sahip olan ve sahip çıkanları “kirtelecekmişiz?”.. Onu anlayamıyorum.
Gayet tabii kutuplaşacağız… Hem de mümkünse bir an önce.