Bahçeli, yaptığı yazılı açıklama ile “DEM Parti’li milletvekillerinin maaşlarının kesilerek şehit ailelerine aktarılmasını, dokunulmazlıkların kaldırılmasını, Mecliste kürsü dokunulmazlığının sınırlanmasını ve Anayasa Mahkemesinin ya yeniden yapılandırılmasını ya da kapatılmasını” öneriyordu. Meclisin tamamen ‘sembolik’ bir organa dönüştürülmesini ve iktidarın kararlarını tartışacak yüksek yargı kurumlarının tasfiyesini amaçlayan bu önerilerle Bahçeli, Cumhur İttifakının faşist bir rejim inşası yönünde ilerlemesi gereken hattı da yeniden belirliyordu.
Burada bir diğer dikkat çekici nokta da işçi-emekçilerin zamlardan şikayet etmesini, insanca yaşayacak ücret istemesini “soğan edebiyatı, patates tantanası” diyerek eleştiren Bahçeli’nin emeklilerin 12 bin 500 lira aldığını DEM Parti milletvekillerinin maaşlarının tutarını hesaplarken hatırlamasıdır! Ancak emekliler yetmez; Bahçeli, DEM Parti’li milletvekillerinin maaşlarını yüksek enflasyon karşısında eriyen ücretlerine temmuz zammı isteyen işçilere, ürününü satamadığı için isyan edip eylem yapan çiftçilere de dağıtsın!
Bir yanda milyonlarca işçi-emekçi TÜİK verilerine göre bile yüzde 60’ın üzerinde olan enflasyon karşısında ezilirken her yıl milyarlarca lirayı bulan vergi borçları silinen Türkiye’nin en büyük 500 şirketi 2023’te önceki yıla göre net kârlarını yüzde 77.2 artırarak 965 milyar 800 milyon liraya çıkartıyor. Ama Bahçeli, DEM Parti’li milletvekillerinin maaşlarını hesaplayıp emeklilere dağıtmakla uğraşıyor. Çünkü tam da Kürt sorununu bir “terör sorunu” gibi göstererek ve Meclis çatısı altında demokratik çözümü savunan DEM Parti milletvekillerini hedef yaparak bu sömürü ve yağma düzeninin üstünü örtmeye çalışıyor.