Önce gidişatın adını net biçimde koyalım: Bu, tek adamlığa gidiştir. Böyle bir Türkiye’de tek bir kişi siyaset yapabilecektir: Erdoğan. Sözkonusu olan, 12 Eylül Anayasası’ndan dahi istifade etmeyi rahatlıkla telaffuz edebilen bir siyasi fırsatçılıktır.
Temel hedef açıktır: Erdoğan’ın her istediğini istediği hızda yapmasının önünü açmak.
Parlamenter sistemdeki mevcut fren ve denge mekanizmalarından dahi rahatsız olan, Yargıyı Yürütmenin uzantısı hâline getirmek isteyenlerin, Başkanlık Sistemi’ni, “Kuvvetler ayrılığı ilkesi daha etkin işleyecek” diye savunmaları ne kadar inandırıcıdır?
Tamamen Erdoğan’ın ihtiyaçlarına göre tasarlanan değişikliklerin ülkemizin en temel siyasi meselesi olan güç ve yetki paylaşamama alışkanlığını aşmak bir yana, daha da derinleştireceği açıktır.
Bugün demokratların asıl gündemi, bu gidişata hayır demek olmalıdır.