Somut veriler sadece savaşın sürdüğü Rusya, Ukrayna ve Doğu Avrupa sahasında değil, pek çok ülkede benzer şekilde askeri harcamaların hızla arttığını gösteriyor. 2022’de dünya genelinde askeri harcamalar için ayrılan 2.2 trilyon dolarlık bütçe bir rekoru ifade ediyor. Bu bütçenin yüzde 56’sının sadece ABD, Çin ve Rusya tarafından yapılması ise emperyalistler arasında pazar paylaşım mücadelesinin silahla çözülmek istendiğinin önemli bir göstergesi. Bu üç ülkeye İngiltere, Fransa ve Almanya, Japonya ve Hindistan da eklendiğinde toplam bütçenin ezici bir bölümünün paylaşım mücadelesi içinde olan ülkelerce harcandığını gösteriyor.
Askeri harcamalara devasa bütçeler ayıran ülkelerde, bunun sağlıktan, eğitimden, sosyal alanlardan kesilerek ayrıldığı bir gerçek. Örneğin Almanya’da bir kalemde askeri harcamalar için 100 milyar avro ayıran hükümet, çocukların yoksulluk içinde yaşamaması için yapılan pazarlıkların ardından ancak 2.4 milyar avro ayırdı.
Yakın süreç, emperyalistler arası paylaşım mücadelesinin bugünkünden daha sertleşeceğini, büyük savaş tehlikesinin sürekli gündemde olacağını, askeri harcamaların katlanarak devam edeceğini ve emekçi sınıflar arasında yoksulluk ve sefaletin büyüyeceğini gösteriyor. İnsanlık için yıkıcı, savaş ekonomisinden beslenen başta silah tekelleri olmak üzere birçok sektör için yeni rekor kârlar anlamına gelen bu süreci tersine çevirmek için sosyal sorunlarla silahlanmaya karşı mücadeleyi birleştiren güçlü bir barış hareketine ihtiyaç var. Savaşta asıl kaybedenin emekçi halklar, işçi sınıfı, gençler, kadınlar olduğunu tarih pek çok kez gösterdi. Bugün de Ukrayna savaşı bu gerçeği gösteriyor.