AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) üniversite sınavlarındaki TYT ve AYT baraj puanlarını kaldırma kararı hem eğitim camiasında hem de yurttaşlar tarafından tepkiyle karşılandı.
Üniversitelerdeki kalitenin düşmesinin yanı sıra diplomaların değerinin olmayacağının altı çizildi.
Diken’e konuşan eğitim uzmanı Cihat Şener’e göre kararın arkasındaki ana neden şöyle: “Vakıf üniversiteleri, üniversitelerin boş kalmamasını istedi. Bunun için de baraj puanının kaldırılması gerekiyordu, kaldırıldı. Başka hiçbir şey aramayın bunun altında. ‘Sisteme faydalı bir şey yapalım’ düşüncesiyle alınmadı bu karar. Tamamen vakıf üniversiteleri gözetildi.”
YÖK 2022 YKS’den itibaren ön lisans ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan TYT ve AYT baraj puanları uygulamasının kaldırıldığını açıklamasının yanı sıra Temel Yeterlilik Testi’nde 135 dakika olan sınav süresinin 30 dakika artırılarak 165 dakika olarak uygulanacağını belirtmişti.
Karara göre bu yıldan itibaren ilgili puan türlerinde sınav puanı hesaplanan tüm adaylar için ortaöğretim başarı puanı eklenerek yerleştirme puanı hesaplanacak.
Eğitim uzmanları kararın açıklanmasıyla beraber sosyal medya hesaplarından tepki göstermişti.
Yazar Selçuk Şirin şöyle demişti: “Tek bir soruyu doğru yapamayan insanları 4 yıl oyalamanın anlamı yok. Kapatın üniversiteleri her liseliye bir üniversite diploması verin olsun bitsin. Hatta yetmez, lise mezunlarına doğrudan doktor ünvanı da verin. Ağanın eli tutulmaz.”
Eğitim yazarı Abbas Güçlü ise şu ifadeleri kullanmıştı: “Yüzlerce sorudan tek soru yapan üniversiteye girebilecek! Kalite diyen YÖK ve geçen yıl 3 puan inmeyen ÖSYM, şimdi 180 puanı neden sıfırladı? Her yıl on binlerce kontenjan boş kalıyordu, şimdi hepsi dolacak! Kontenjan dolmamışsa 0.5 neti olan o bölüme girebilecek. Hormonlu diploma notları belirleyici olacak! Dikey geçiş ve formasyonla, bölüm barajları da delinecek. Kararın gerekçesi açıklanmalı! Peki ya mezuniyet sonrası?”
‘Mezunlara ve nerede istihdam edildiklerine bakılmıyor’
Vakıf üniversitelerinin ve özel okulların maddi kaygı güderek pandemiye rağmen okulların açılması için baskı kurduğunu hatırlatan Şener, ‘baraj kaldırma’ kararının arkasında da aynı nedenin olduğunu söyledi: “Baraj şu demek; 160 soru sorulan bir sınavda 12 soru demek. 11 yaparsan barajın altında kalıyorsun. 12 yaparsan kazanıyorsun. 12 yaparsan kazandığın yerde ne okuyorsun? Hiçbir şey, mezun olunca ne oluyor? Hiçbir şey. Mezun olabiliyor musun? Hayır. Herkes vakıf üniversitesine öğrenci gelsin diye bakıyor ama vakıf üniversitelerinin kaç mezun verdiğine bu mezunların nerelerde istihdam edildiğine hiç bakılmıyor. Birileri istiyordu bunu ve karar alındı.”
‘Partiye yakın arkadaşlara da kıyak yapılmış oldu’
Eğitim uzmanı ayrıca iktidara yakın isimlere de dikkat çekti: “Bir de bu yolla üniversite sınavını kazanamayan partiye yakın arkadaşlara da kıyak yapılmış oldu. Bu kararın eğitimde reformla alakası yok yani. Barajın kalkması iyi bir şey değil. Öğrenciyi ölçmeyin, değerlendirmeyin diyorlar. Parasını ödeyip üniversitelere girsinler diyorlar. ‘Üniversiteleri daha iyi hale getirelim, çocuklar daha iyi eğitim alsın’ diye bir kaygıları yok. Üniversite sınav soruları neden böyledir, bunları nasıl düzenlemek lazım, diye bir dertleri yok.”