Sinan Ateş Suikastı, Türk Siyasetinde deprem yaratmıştır. Ve bu gidişle artçı sarsıntıları devam edecek. Her bir sarsıntı daha önce yaşanmış ve cezasız kalmış olayların aydınlanmasına sebep olurken diğer taraftan karanlıkta kalan siyasi ilişkiler ortaya çıkıyor. Bunca sarsıntıdan en fazla hasarı ise MHP’nin aldığını ifade etsek yine birileri öfkelenecek. “İşine bak!” sözleri ile paylamaya kalkışacak. Olsun… “Biz işimizi itina ile yapmaya devam edeceğiz!”
Başkentin göbeğinde gerçekleşen suikastın bütün Türkiye’de geniş yankılara sebebiyet verebileceğini, bu hain planı hazırlayan beklemiyordu. Panik ile işin üzerini örtmeye kalkmalarına rağmen arkalarında çok “İz” bıraktılar. Güç sarhoşluğuna kapılanlar “Kusursuz cinayet olmaz” gerçeği ile geç de olsa yüzleştiler. Bugüne kadar iktidarın siyasi desteği ile “Basit yaralama” vakaları ile her defasında ucuz yırtan güruh, cezasızlıkla çete haline dönüşürken hızla evrilip “Organize işlere” yükseldi. Hem de ne organize… Tetikçi torbacılar, devletin polisi, siyasetin arabaları, iddialara göre hükümetin ortağı partinin yöneticileri ve hatta milletvekilleri, vesayet altındaki adliyenin desteği en kötüsü birilerinin elleri-kollarının bağlanması ile meydanlarda arsızca fink atmayı sürdürdüler.