Sadece sözün değil, aklın da tamamen bittiği bir yerdeyiz.
‘Cadı avı’ bu ülkede yeni değil. Ta, 1930’lardan beri her kim ki yönetimle, iktidar yapılarıyla hemfikir olmadı, ifade ve itiraz hakkını savundu, hep cadı avına maruz kaldı.
Solcular, komünistler, muhafazakarlar, dindar Kürt aşiretler, gayrimüslimler, her çizgiden sanatçılar, yazarlar, akademisyenler…
Sürekli bir haldir bu.
Ama bu kez, toplumun dört yanını saran, ocu şucu bucu diye ayırt etmeden, düşman ve hain olarak gördüğü herkese hak-hukuk tanımadan dalan, bu ülkenin çok farklı kesimlerinden vasıflı insan kaynağını hedef alıp canından bezdirmeyi, nefes alamaz hale getirmeyi ve nihayetinde susturmayı hedefleyen, öncekilerden çok daha kapsamlı bir dehşet dalgası söz konusu.