Van’daki ‘KCK ana davası’nda kararlar Yargıtay’dan döndü.
Van 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında Van’ın eski büyükşehir belediye eş başkanı Bekir Kaya’nın da bulunduğu 13 sanığa ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 15 ile yedi yıl arasında değişen hapis cezaları vermişti.
Ancak Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi mahkemenin kararını bozdu.
Yüksek mahkeme, ‘esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma şansı verilmeyerek savunma hakkının ihlal edildiği, cezanın üst sınırdan verildiği ve neredeyse dosyanın tamamını oluşturan eylem ve etkinliklerinin birçoğunun siyasi parti faaliyeti olduğunu’ ifade etti.
Dosyayı mahkemeye gönderen Yargıtay’ın kararında şöyle dendi: “Terör örgütü yöneticilerinin talimatı veya KCK sözleşmesi çerçevesinde gerçekleştirilen eylem ve faaliyetlerin siyasi parti çalışması olarak kabulü mümkün değil ise de bir kısım il ve ilçelerde belediye başkanı ve BDP yöneticisi olan sanıkların siyasi parti faaliyeti olarak değerlendirilebilecek basın açıklamaları, anayasa referandumunu boykot amacıyla miting düzenleme, BDP tarafından organize edilen iki dilli yaşam yürüyüşü ve basın açıklaması, Nevruz bayramı kutlamaları, Kürt dil bayramı, dünya kadınlar günü mitingi, BDP aday tanıtım mitingi, dünya barış günü vesilesiyle miting, terör örgütü propagandasına dönüştürülmeyen insani mülahazalarla gerçekleştirilen taziye ziyaretleri, Van Festivali adıyla yapılan etkinlik gibi eylemlerin silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında kabul edilerek bu eylemlerin örgüt üyeliği suçundan suçun unsurları ve cezanın belirlenmesinde hükme esas alınması, yasanın öngördüğü cezanın alt ve üst sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, sanıkların kasta dayalı kusurlarının yoğunlugu maddeden öngörülen cezaların alt sınırı da nazara alınmak suretiyle bir kısım sanıkların eylemlerinin niteliği, tehlike ve zararın ağırlığı, dosya kapsamı, TCK’nın 61’inci maddesinde belirtilen ölçütler ve aynı kanunun 3’ncü maddesinde yazılı orantılılık ilkesi ile hak ve nefaset kuralları da gözetilerek uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözeltilmeden sanıkların haklarında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan üst sınır ve üst sınıra yakın fiilerinin ağırlığıyla orantılı olmayacak şekilde asgari haddin çok üzerinde temel ceza tayin edilerek, teşdidin derecesinde yanılgıya düşürmek suretiyle fazla ceza tayini kanuna aykırı, sanık müadafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğunda hükümlerin bu sebeplerden dolayı bozulmasına oy birliğiyle karar verildi.”
Avukat umutsuz
Avukat Mesut Beştaş, kararı diğer davalara emsal olarak sunacaklarını söyledi.
Beştaş, kararın eksik olduğunu kaydetti: “KCK dosyalarında yine parti faaliyetleri, seçim çalışmaları, aday belirleme, miting çalışmaları, nevruz ve kadınlar gününün kutlanması gibi çalışmalarını KCK faaliyeti olarak değerlendirilip, neticede cezalandırmaya gerekçe olarak gösterildi.”
Avukat, daha önce de Anayasa Mahkemesi’nin benzer bir karar verdiğini ancak bunu emsal niteliği açısından bir sonuç doğurmadığını ifade etti.