AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Demirören Holding’in Ziraat Bankası’ndan aldığı 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon lira krediye karşılık ipotek ettirdiği Göktürk Mahallesi’ndeki Kemer Country, yargının yürütmeyi durdurma kararına rağmen polis eşliğinde talan edildi.
Bölgede yaşayan ve Diken’e konuşan oyuncu Zerrin Nişancı “Valilikten emir gelmiş, vali ‘Devam edin kazmaya’ demiş. Neden bu mahkeme kararına rağmen yürütme durdurulmadı? Neden hala bu devam ediyor anlamaya çalışıyoruz biz de” dedi.
Bölgede ‘polis eliyle talan ve işgal yapıldığını’ söyleyen Göktürk Yeşil Kalsın Girişimi’nin eş sözcüsü olan Gülseren Onanç şöyle devam etti: “İnşaat firması baskın basanındır deyip polis gücünü de arkasına alarak bu araziyi çepeçevre sarmaya çalışıyor ki biz buraya girmeyelim. Hukuksuzluğun kalkanı biziz, kollamakla mükellef olan polisler. Polis bizi koruyacağına iş makinalarını koruyor. İçim acıyor ağlamak istiyorum.”
Eyüpsultan Kaymakamlığı, iki gün önce Kemer Country yönetimine yolladığı tebligatla 31 Ekim’de -davaları devam eden- Kemer Country’nin Site Yönetim Planı’nda özel spor alanı/ golf sahası olarak ortak kullanıma tahsis edilmiş olan alanlarına inşaat şirketinin gireceğini bildirmişti.
Kemerköy sitesi sakinleri dün sabah saatlerinde yeşil alanlarını korumak için alana gitti, direnişe başladı. Çevik kuvvet ekibiyse vatandaşlara sert müdahalede bulundu.
Sadece olay yeri değil, sitenin etrafı da çevik kuvvet ekipleri tarafından sarıldı. Öğleden sonra basın mensuplarının alana girişi engellendi. Polisle basın kartının gösterilmesine rağmen “Talimat bu yönde içeri alamayız” yanıtı verildi.
Bölge sakinleri sabah saatlerinde mahkemeye başvurarak yürütmeyi durdurma kararını aldırdı. Ama ne polis ne kaymakamlık ne de valilik yargı kararını taktı. Alandaki çalışmalar akşam hava kararıncaya kadar devam etti.
Çalışmalar sırasında kepçenin etrafı polisler tarafından kuşatılarak korumaya alındı. Kepçeyi koruyan polisler yarım saat aralıklarla nöbet değişimi yaptı.
Kepçeler bir temel kazmadı. Sadece yeşil alanı söküp attı. Bu durum vatandaşlar tarafından “Şu anda gövde gösterisi yapılıyor. Bize ‘İstediğimizi yaparız’ diyorlar. ‘Yargıyı takmıyoruz’ diyerek şov yapıyorlar” şeklinde yorumlandı.
Alana girişleri engellemek için inşaat firması bölgenin çevresini demir duvarla örmek için çalışmalara başladı.
‘Talan ve işgal polis eliyle yapılıyor’
25 yıldır sitede oturan ve aynı zamanda da Göktürk Yeşil Kalsın Girişimi’nin eş sözcüsü olan Gülseren Onanç, yargının kararına rağmen çalışmaların devam etmesine kızgındı: “Büyük bir talan ve işgalle karşı karşıyayız. Ve bu malesef polis eiliyle yapılıyor. Uzun bir süredir sürdürdüğümüz hukuki mücadele hala devam ederken hatta bugün sabah kazı çalışmaları için yürütmeyi durdurma kararı almışken bu kararı dinlemeyen, hukuku tanımayan bir uygulamayla karşı karşıyayız. Hukuksuzluğun kalkanı biziz kollamakla mükellef olan polisler. Uzun süredir hukuk mücadelesi veriyoruz ve hukuksuzluk silsilesi devam ediyor. Bu topraklar, bu yeşil bizim kendi ellerimizle dikip gözümüz gibi baktığımız ve bizden sonraki kuşaklara emanet olarak taşıdığımız yeşillerimiz bunlar. İçim acıyor. 25 yıldır burada oturuyorum. 25 yıl önce yoktu bunlar. Biz yaptık bunları.
‘İnşaat firması polis gücünü arkasına aldı’
O kadar hukuksuz davranıyorlar ki. Biz her defasında bu da yapılmaz dediğimiz şeylerle karşı karşıya kaldık. Bugün karşı karşıya kaldığımız durum itiraf edeyim benim beklediğimin çok çok ötesinde. Şu anda yürütmeyi durdurma kararını uygulamayan bir polis var. Bu inşaat firması baskın basanındır deyip polis gücünü de arkasına alarak bu araziyi çepeçevre sarmaya çalışıyor ki biz buraya girmeyelim. O kadar çaresiz bir durum ki. Hukukun işlemediği, biraz sonra ne yapılacağını öngöremediğimiz bir durumla karşı karşıyayız. Hala Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna inanıyoruz. Hala yargının yürütmenin üzerinde olduğunu düşünüyoruz. Hala bunu uygulamayan bir kaymakamlık ve valilikle karşı karşıyayız. Polis bizi koruyacağına iş makinalarını koruyor. İçim acıyor ağlamak istiyorum.”
Valilikten ‘kazmaya devam’ emri
Site sakinlerinden oyuncu Zerrin Nişancı da şunları söyledi: “1996’dan beri burada yaşıyorum. Demirören’e satıldığında ev sahiplerine buranın hep yeşil alan kalacağı yönünde söz verilmişti. Burada 29 Ekim’de kaymakamlıktan yazı gelmiş. Pazartesi sabah inşaata başlanacağı söylenince biz de bu yeşil alanı nasıl koruyabiliriz diye çaba içine girdik. Yürütmeyi durdurma kararı çıktı ama ona rağmen çalışmaya devam ettiler. Valilikten emir gelmiş, vali ‘Devam edin kazmaya’ demiş. ‘Saat 4’te makamıma gelinsin’ demiş. Kaymakamlığa ve valiliğe gidildi yönetim tarafından, neden bu mahkeme kararına rağmen yürütme durdurulmadı neden hala bu devam ediyor anlamaya çalışıyoruz biz de…”
Ama kaymakamlık ve valilikte yapılan görüşmelerden de sonuç çıkmadı.
’12 ihtiyar kadını 90 kişi bekledi’
Çalışmaların bittiği saatlerde site sakinlerinden iki kadın polisin yanına giderek “En çok size üzülüyoruz” dedi: “Siz bizim evlatlarımızsınız. Sizi bu duruma düşürenlere kızıyoruz. Siz de keyif almadınız burada. Şarlatanlık bu. 12 ihtiyar kadını 90 kişi beklediniz. Size çok ağır gelmiştir. Benim oğlum olsa ağır gelirdi.”
Ne olmuştu?
Demirören Holding, kamu bankalarından çektiği yaklaşık 2 milyar dolarlık kredinin Ziraat Bankası’ndan aldığı bölümünü Doğan Holding’e ait medya grubunu satın almak için kullanmıştı.
Kredi, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in paylaşımlarıyla tekrar gündeme gelmişti. Peker, Demirören’in Ziraat Bankası’ndan çektiği kredinin geri ödenmediğini öne sürmüştü.
Demirören’in Ziraat Bankası’ndan aldığı krediyi geri ödeyip ödemediğiyse hâlâ bilinmiyor.
Holdingin, bu krediye karşılık Göktürk Kemer Country’deki golf sahalarının bulunduğu arazileri ipotek ettirdiği ortaya çıkmıştı. İpotekten kısa bir süre sonra 4 Eylül 2018’de araziler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle imara açıldı. Bakanlığın hazırladığı imar planlarıyla alana ortalama 200 metrekare büyüklüğünde 306 konut yapılması sağlanmıştı. Konut yapılması planlanan bölüm yaklaşık 26 futbol sahasına denk geliyordu.
Bölge halkının açtığı dava sonucu mahkeme yürütmeyi durdurma kararı almış, ardından da araziler Ziraat Bankası’na devredilmişti. Fakat bankaya devredilen bu arazi, yine Demirören Holding’e kiralanmıştı.
Daha sonra bölge deprem kanunu kapsamında belirlenen riskli alanlara karşılık yeni yerleşim alanları olarak kabul edilen ‘rezerv yapı alanı’ kapsamına alınmıştı. Böylelikle de alanda imar planı yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin elinden alınarak bakanlığa aktarılmıştı. Bölge halkı hem bakanlığa itiraz etmiş hem de kararın iptali istemiyle dava açmıştı.
Hukuki süreç devam ederken Ziraat Bankası’nda olan söz konusu araziler Emlak Konut’a geçti. Ziraat Bankası söz konusu parseller için Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’yla işbirliğine gitmişti.
Bunun üzerine şirket yetkilileri araziye görevli koydu. Bölge sakinleriyse ayrı ayrı tapu iptali ve tescil davası açarak arazideki uygulamaların tedbiren önlenmesini istedi. Bölge sakinlerinden birinin açtığı davada mahkeme, davacının haklarının derhal korunması gerektiğine karar vermiş, parsele bölge sakinlerinin girişiyle yürüyüşünün engellenmesi, parselin çevresinin dikenli telle çevrilmesi ve güvenlik personeliyle parsele girişin engellenmesi dahil her türlü tasarrufu tedbiren durdurmuştu.
Söz konusu alanla ilgili olarak imar planı ve rezerv alanı ilanın iptali istemiyle idare mahkemesinde de 50’den fazla dava açılmış durumda.