Enerji krizinin giderek derinleştiği ve Avrupa Birliği’nin (AB) elektrik piyasasına müdahaleye hazırlandığı Avrupa’da 2023’ün resesyon yılı olması bekleniyor. ABD için de resesyon öngörüleri artıyor.
Avrupa’nın enerji krizinin sadece 2022 kışı değil, 2023 ve ötesinde de devam etmesi beklenirken, uzmanlar 9 Eylül’de enerji bakanlarını acil toplayacak olan AB’nin önümüzdeki sene doğalgaz kaynaklı bir resesyon yaşayacağını öngörüyor.
Alman yatırım bankası Berenberg 2023’te avro bölgesi GSYH’sinin yüzde 1,5 daralacağını öngörürken enflasyon beklentisiyse yüzde 5’ten yüzde 6,1’e yükseldi. Berenberg başekonomisti Holger Schmieding Financial Times’a “Doğalgaz fiyatlarındaki artışlar Avrupa ekonomilerine yeni ağır bir darbe vuruyor. Tüketiciler ve şirketler için yükselen fiyatlar resesyonu derinleştirecek ve enflasyon görünümü daha da kötüleştirecek” dedi.
Dünya’dan Hilal Sarı’nın haberine göre Capital Economics Avrupa Başekonomisti Andrew Kenningham da 2020 yılına göre 14 katına çıkan doğalgaz fiyatlarının büyüme üzerindeki etkisinin ‘uzun vadeli’ olacağı konusunda uyardı.
Fed ve ECB mesajları da ürkütüyor
ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) son şahin mesajları, resesyon bulutları nedeniyle merkezlerden bir U dönüşü bekleyen küresel yatırımcıları daha da tedirgin ediyor. Dolar ve avro likiditesinin enflasyonla mücadele amacıyla istikrarlı şekilde azaltılması, birçok uzmana göre iki yakada da ekonomik acıları artıracak unsurlar olarak görülüyor. Pictet Wealth Management analistleri salı günkü müşteri notunda avro bölgesi için şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir konu çok net; Avrupa’da resesyon kaçınılmaz görünüyor. Tek soru ne kadar süreceği ve ne kadar ağır olacağı.”
ABD’de de resesyon beklentisi var
Rus gazına ve petrolüne bağımlılığı olmayan ABD’de de resesyon öngörüleri çoğalıyor. Son olarak Johns Hopkins Üniversitesi’nden ekonomi profesörü Steve Hanke, ABD ekonomisinin 2023’te resesyona gireceğini öngörüp bunun suçlusunun da Fed’in kendisi olduğunu vurguladı. Hanke aşırı parasal genişlemenin her zaman uzun süren enflasyonla sonuçlandığını hatırlatarak bilançosu dokuz trilyon dolara yaklaşan Fed’in pandeminin başında benzeri görülmemiş bir genişlemeye gittiğine de dikkat çekiyor.