Eski Eğitim-Sen başkanı Alaattin Dinçer’in Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) verilerinden yaptığı analize göre ikamete dayalı liselere geçiş modelinde sınava girecek öğrencilerin yüzde 90’ını mağduriyet bekliyor.
Liseye geçişte TEOG’un yerine getirilen yeni sistem daha yürürlüğe konmadan değiştirilmişti.
Bakanlığın yaptığı son açıklamaya göre uygulanması planlanan ‘üç çemberli sistem’de, öğrenciye dokuz okul seçeneği sunulacak, öğrenci bunlardan beşini seçecek, öğrencinin bu beş okuldan hangisine gideceğini ise MEB belirleyecek.
Mahalli Yerleştirme Sistemi (MYS) adı verilen bu modelde hem ‘nitelikli‘ liselere giriş için merkezi sınavı kazanamayanlar hem de sınava girmek istemeyenlerin önünde tercih etmek için adreslerine yakın dokuz okul bulunacak. Dokuz okul arasında bütün lise türleri (anadolu, anadolu meslek, anadolu imam hatip) bulunacak ve hiçbir öğrencinin yerleşememe durumu olmayacak,
Öğrenci ilk çemberdeki okullardan birine yerleşemezse, ikincideki okullara, oraya da yerleşemezse üçüncü çemberdeki okullardan birine yerleştirilecek.
Bu yıl 600 bin öğrencinin sınava gireceği tahmin ediliyor.
Birinci çember bile 15 km mesafede
Milliyet’te yer alan habere göre, eğitimci Dinçer’in MEB verilerini kullanarak yaptığı araştırmada, büyükşehirler de dahil, üç okula bile sahip olmayan yüzlerce ilçenin bulunduğu görülüyor.
Araştırmanın sonuçlarına göre, on binlerce öğrenci sadece kendi ilçelerindeki okulları ya da pansiyonlu okulları tercih etmek zorunda kalacak.
Bakanlık verilerine göre, bazı yerleşim bölgelerinde birinci çemberdeki okullar bile adreslere 10-15 km mesafede.
2016-2017 MEB istatistiklerine göre, Türkiye’de 7 bin 615 lise var. Her bölgede dokuz lise olacak şekilde bölündüğünde, 846 eğitim bölgesi oluşacak.
Kamuya ait 1408 imam hatip lisesi (İHL), 788’i çok programlı lise (ÇPL) içinde olmak üzere 3 bin 263 mesleki ve teknik lise (MTL), 2 bin 943 genel lise (anadolu, fen, sosyal bilimler) var. 12 de müzik ve sahne sanatları lisesi (MSSL) bulunuyor.
Bazı ilçelerde üç okul bile yok
Nüfusu 30 binin altında olan 463 ilçedeki okul türlerinin dağılımına göre, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirler de dahil, üç okula bile sahip olmayan yüzlerce ilçe bulunuyor. Örneğin Kırklareli Kofçaz, Çankırı Bayramören, Kastamonu Doğanyurt, Siirt Tillo, Yalova Termal ilçelerinde hiç lise yok. Geriye kalan 458 ilçede ise 1346 lise var.
Lise türlerinin dağılımına bakıldığında, 421 ÇPL, 319 AL, 292 İHL, 288 MTL, 22 fen, iki sosyal bilimler, iki spor lisesi bulunuyor.
İlçesinde bir veya iki okul olan on binlerce öğrenci sadece kendi ilçelerindeki okulları ya da pansiyonlu okulları tercih etmek zorunda kalacak.
Dinçer’in araştırmasına göre, nüfus yoğunluğu yüksek olan ilçelerde bile öğrenciler tercih etmek için dokuz lise bulamayacak.
MEB’in verileri üzerinden 30 büyükşehirdeki 45 ilçe incelendiğindeyse, örneğin İstanbul Şile’de yedi, Bursa İznik’te altı, Kocaeli Dilovası’nda beş, Antalya Elmalı’da beş, İzmir Selçuk’ta dört, Diyarbakır Dicle’de üç, Aydın Bozdoğan’da iki, Hatay Payas’ta bir lise bulunduğu ortaya çıkıyor.
Dinçer’e göre, ilçesinde yeterli sayıda lise bulunmayan öğrencileri zor bir süreç bekliyor.
İstanbul ve Ankara’da bile
Örneğin İstanbul Adalar’da oturan bir öğrenci eğer üç tercihte bulunursa farklı adalara, beş tercihte bulunursa 14 km uzaklıktaki Kadıköy’e gitmek zorunda kalacak. Şile’de ikamet eden bir öğrenci dokuz lise tercihi arayışına girerse 36 km uzaklıktaki Çekmeköy’deki okulları tercih listesine almak zorunda kalacak. Lise bulunmayan Kırklareli Kofçaz’da ise öğrenciler 26 km uzaklıktaki il merkezindeki okullardan tercih yapacaklar.
Ankara’da da altı lise bulunan Haymana ve Bala ilçelerinde öğrenciler, üçüncü çemberden tercih yapmak zorunda kalırsa 58 km uzaklıktaki Gölbaşı’ndaki okulları listesine alacak. Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde bir lise bulunmakta. Öğrenciler, ilçeye yakın diğer ilçelerde yeterli sayıda okul bulunmaması nedeniyle 82 km uzaklıktaki il merkezine yönelecek. Bir okulu bulunan Ağrı Taşlıçay’daki öğrenci 62 km uzaklıktaki il merkezine gitmek zorunda kalacak.
‘Kulağa hoş geliyor ama’
Sınava girecek yüzde 10’luk dilimin dışındaki öğrencilerin mağdur olacağını kaydeden Dinçer, şu tespitlerde bulundu: “Kulağa hoş gelen adrese en yakın okulu tercih etmek sözü bir ütopya. Sayıları yüzbinleri bulan çocuklar lise tercihlerine başlarken kendisine çizilen yörüngenin sınırları içine hapsedilmekte. Umarız ve dileriz Bakanlık, bu gerçekleri görerek değerlendirmelerini yapar ve ‘çemberlerini’ daha gerçekçi düzlemde, mağdurlardan yana çevirir. Yetkililerin ‘Başınızın çaresine bakın, mevcutla yetinin, ister tercih yapın ister yapmayın siz bilirsiniz’ gibi yaklaşımlar sergilenmeyeceğini umut ederiz. Ayrıca bu tercih modelinde açık lise bir seçenek olarak sunulmamakta. Biz bu durumu bütün öğrencilerin örgün öğretim yapan kurumlara yerleştirilmesi olarak anlıyoruz. Ancak bütün veriler bize, adrese en yakın okulların pansiyonlu okullar olacağını göstermekte.”