Uluslararası Af Örgütü, Gezi davasında hapsedilen yedi kişiyi ‘düşünce mahkumu’ ilan etti.

Gezi Parkı eylemlerini finanse ve organize etmekle suçlanan sanıkların yargılandığı davada Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası verilmişti. Kavala, bugün (17 Haziran 2022) itibariyle 1690 gündür hapiste.
Uluslararası Af Örgütü, ırkı, cinsel yönelimi, dini veya siyasi görüşleri nedeniyle hapsedilen kişilere ‘düşünce mahkumu’ diyor.
Dün, kendisi de avukat olan, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Dikmen’in öncülüğündeki üst düzey bir heyet, Gezi davası tutuklularını cezaevinde ziyaret etti. Ziyaretin ardından bugün, aktivistler, ‘düşünce mahkumu’ ilan edildi.
‘Türkiye’de yargı sistemi muhalefeti susturmak için bir araç’
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konu hakkındaki açıklamasında, şunları dedi: “Bu yedi kişinin düşünce mahkumu ilan edilmesi, keyfi tutukluluk ve siyasi güdümlü yargılamalarla başlayıp şov niteliğinde bir dava ve mahkumiyet kararlarıyla biten adaletsizlik güncesinin teşhis edilmesidir. Yedi kişinin maruz kaldığı adaletsizlik, Türkiye’de insan haklarına yönelik aşırı sert baskılar kapsamında çok sayıda kişinin yaşadığı adaletsizliğin bir örneğidir.”
Gezi davası tutuklularına yapılan bu şoke edici adaletsizlik, bir kez daha, Türkiye’de yargı sisteminin muhalefeti susturmak için bir baskı aracına dönüştüğünü gösteriyor. Bu kişilerin cezaevinde geçirdiği her gün, adalet kavramına ve insan haklarına karşı, Türkiye devletinin korumayı taahhüt ettiği ancak defalarca ve pervasızca ihlal ettiği ilkelere karşı yapılmış bir hakarettir. Gezi davası tutukluları düşünce mahkumudur, derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalılar.”