Dortmund’un tepesindeki kara bulutlar dağılırken, sokakları dolduran Türkler’in suratındaysa puslu bir ifade var. Özellikle pazar öğle saatlerinde kimle karşılaşsak soru aynıydı: Güler’e ne oldu? Güler neden ilk 11’de başlamadı? Güler gerçekten yorgun muydu?
Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Ben, Arda’nın yorgun olduğuna filan inanmıyorum. Sakatlık riski çok muğlak bir ifade. Gürcistan maçı biter bitmez böyle bir tevatür yaydılar ortaya. Bilimsel terminoloji kullanmıyorlar, problem ne belli değil. Darbe mi aldı, adale problemi mi var, eski bir sakatlığı mı nüksetti, aç mı, uykusuz mu ne oldu bu çocuğa! Sonradan bir kasık hikayesi akla geliyor. O zaman en baştan bunu neden açıklamadınız? Benim tanıdığım Arda, değil doksan dakikayı kaçırmak, bir dakika daha fazla sahada kalmak için canını verecek bir çocuk. Yeşil zemine aç. Oynamaya aç. Kendini gösterme konusunda tutkulu.
Dün sabah saatlerinde Hürriyet Spor Müdürü Mehmet Arslan aradı ve İspanyol AS Gazetesi’nden Tomas Roncero’nun bir kıskançlık iddiasında bulunduğunu iletti. Roncero’ya göre ilk müsabakadan sonra Arda’nın çok fazla ön plana çıkması Montella’yı rahatsız etmiş ve İtalyan teknik adam Portekiz’e karşı onsuz oynayarak spotları kendi üzerine çekmek istemiş.
Rancero’nun bakış açısını anlıyorum. Ama bence meselenin esas aktörü Montella değil. Ben esas aktörün TFF cephesinde olduğunu düşünüyorum. Elimde net bir bilgi yok ama turnuva öncesi demeçlerine bakarak Arda’yı frenleyenlerin Mehmet Büyükekşi-Hamit Altıntop cephesi olduğu kanaatindeyim.