Döviz kuru, enflasyonu ve faizi zıplamış ekonomi şu hali ile durgunluğa doğru koşuyor; belki de çoktan girdik.
Sert bir çalkantı sonrasında finansal istikrarın uçurumun kıyısına gelmesi ve Merkez Bankası’nın yine “uçurum mu, faiz artışı mı?” seçeneği eşiğinde 4.25 puan faiz artışına zar zor gidebilmesi sonrası bile durumun toparlanamaması, mülkiyet kaygılarını gidermek için bu defa politik alanda “söz OHAL’i kaldıracağız” denmesi, ardı ardına birçok şeyi açıklıyor.
Bunu “para politikasının sadeleştirilmesi ve normalleştirilmesi” gibi normal zamanların akışı içinde çerçevelenmesi yanıltıcı. Tüm bu sürecin yüksek kur seviyesine, yüksek enflasyona, yüksek faize ve güven kaybına yol açması ve bunun da ekonomide yol açacağı durgunluğa “yeniden dengelenme” gibi masum bir kılıf bulunmasının yanlışlığı gibi.
Artık ne yazık ki Türkiye’ye dair raporlar, “sert inişin” ne derecede olacağını kestirmeye çalışıyor.