Türkiye’nin toplam döviz yükümlülüğünün yılda 160 milyar dolarlık bölümünün vadesi geliyorsa ve her yıl 40 milyar dolarlık da cari açık için finansman ihtiyacı varsa en ufak ‘öksürükte’ kur yükselir.
Türkiye’de yurttaşların döviz tutma gerekçelerini ortadan kaldırmadan, ‘dövizini bozdur’ türü kampanyalar işe yaramaz. Tersine durumun ‘vahametini’ vatandaşın zihnine altı kalın çizgilerle vurgular, kaygı yaratabilir.
Sosyal medya gündemi önemli ölçüde etkiliyor. Önceki gün orada troller eliyle yükseltilen “dövizini bozdur” kampanyasını görünce ilk baktığım şu oldu; ekonomi yönetiminden herhangi bir bakan buna bir şey demiş miydi? Buna itiraz etmiş miydi?
Çünkü böyle bir kampanyanın vereceği ilk mesaj, ilk soru, ‘durum vahim de iş vatandaşa mı kaldı?’ Bu tür kampanyaların halkta uyandıracağı soru işareti tam da budur; ‘Neden böyle bir kampanyaya ihtiyaç duyulmuş olsun ki?’