• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

TÜSİAD başkanı: Ekonomi yönetiminin B planı nedir?

08/08/2022 08:44

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan, ekonomide yavaşlamanın şiddetlendiğini ve ‘zamanın daraldığını’ söyledi.

Fotoğraf: AA

Resmi enflasyonun yüzde 79,60’la 24 yılın zirvesine çıkmasına ve tüm dünyada yükselen resesyon endişelerine rağmen ekonomi yönetiminden hiçbir sıkılaştırıcı önlem gelmiyor.


Son zamanlarda ekonomi yönetimini eleştiren çıkışlarıyla gündeme gelen TÜSİAD başkanı Turan, iktidara “Ekonomik göstergelerin istenilen çerçeveden uzaklaştığı bu ortamda reel sektör olarak sormamız gereken şu; bu politikalar belli ki sonuç vermedi. Ekonomi yönetiminin B planı nedir?” diye sordu.

Sözcüden Sayime Başçı’nın sorularını yanıtlayan Turan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

*Son bir yıldır çizilen ekonomik çerçeveye dair eleştirilerimizi en baştan beri paylaşıyoruz. Enflasyonla doğru yöntemlerle mücadele etmiyoruz. Bu yüzden sürekli olarak kamu kurumlarının tahminlerinin yukarı revize edildiğine şahit oluyoruz.

*İster enflasyon ve cari açık olsun ister CDS ve kur olsun en başta hedeflediğimiz yerlerden çok uzağız. Bu politikalarda ısrar ettikçe zaman kaybediyoruz. Her kaybedilen zamanın ekonomik açıdan bir maliyeti oluyor. Ekonomik göstergelerin istenilen çerçeveden uzaklaştığı bu ortamda reel sektör olarak sormamız gereken şu; bu politikalar belli ki sonuç vermedi. Ekonomi yönetiminin B planı nedir?

‘Yabancı yatırımcı isteksiz’

*Kur Korumalı Mevduat’ta ağustos ortası ile vade sonuna geliniyor. Şirketlerin KKM’yi ne kadar döndüreceği önemli. İkincisi sonbahardaki eurobond, sendikasyon dönüşleri. Yabancı yatırımcıların belirsizliklerden dolayı çok da istekli olmadıklarını duymaktayız. Döviz arzında yaşadığımız her sorun TL’de değer kaybı anlamına geliyor. Dolayısıyla bu iki dönem TL açısından riskler barındırıyor.

‘Düşük faiz tercihinin sonuçlarını yaşıyoruz’

*Öte yandan hem yüksek enflasyon hem de finansal koşulların sıkılaşması sonucunda, son dönemde ekonomideki yavaşlamanın şiddetli olduğunu analiz ediyoruz. Bu hem iç talepteki yavaşlama ile ilgili, hem de ihracat ve dış talepten kaynaklanmakta. Özetle, önümüzdeki dönem hem TL’nin seyri, hem enflasyon ve finansal koşullar ekonomik büyüme üzerinde risk oluşturuyor.

*Türkiye enflasyon hızlanmışken, düşük faiz politikası tercihi yaptı. Bu tercihin bugün sonuçlarını yaşıyoruz. Bunlar yüksek enflasyon ve artan döviz talebi. İkinci aşaması da yüksek kredi faizi, yükselen risk primi ve yabancı sermayeye erişimin yani döviz kaynağına erişimin zorlaşması. Bunlar olurken, kuru kontrol edebilmek adına Merkez Bankası rezervlerini harcıyoruz.

‘Doğru bir çerçevede ilerlesek ne enflasyon ne de kredi faizleri bu denli yüksek olacaktı’

*Alınan tüm bu makro ihtiyati tedbirlerin maksadının sıkılaştırma değil de esas olarak dövize kaçışı engellemek adına yapıldığını düşünüyoruz. Kaçınılmaz sonuç, finansal koşulların sıkılaşması ve krediye erişimin daha da zor hale gelmesidir. Günün sonunda hem yüksek enflasyon hem yüksek kredi faizi hem de değer kaybeden bir TL ile karşı karşıyayız.

*En başta doğru bir çerçevede ilerlesek muhtemelen ne enflasyon ne de kredi faizleri bugün bu denli yüksek olacaktı.

‘Kritik olan nitelikli insan gücü’

*Sığınmacılar konusu, istihdamla birlikte eğitim, dış politika, gibi pek çok alanı etkiliyor. Öncelikle, ülkemizin jeopolitik yönden “Kale Avrupası’nın” göçe karşı sınır bekçisi olarak konumlandırıldığı bu model sürdürülemez. Kayıt dışılığın sakıncalarının yanında ucuz emeğe dayalı bir rekabet anlayışı artık geçerli değil. Nitelikli işgücü ve teknoloji ile yüksek katma değer yaratmak ana hedefimiz olmalı. İş dünyası için kritik olan ucuz emek değil maalesef son yıllarda hızla kaybettiğimiz nitelikli insan gücümüzdür.

Kategori:Ekonomi, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Almanya başbakanı: İran müzakerelere dönmezse İsrail süreci tamamlayacak

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, nükleer programın sınırlandırılması hakkında “İran hükümeti içinde etkili bir kesim için müzakere masasına dönme imkanı var. Eğer görüşmelere açık değillerse İsrail bu süreci tamamlayacaktır” dedi.

Türkiye'de 30 il KKKA açısından 'hiperendemik' bölge

Türkiye’de İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta ve Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki yaklaşık 30 ili içine alan coğrafi alan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığın yoğun görülmesi nedeniyle ‘hiperendemik bölge’ sayılıyor. Fakat pek çok başka ilde de hastalık bildirimleri yapılıyor.

TBMM'nin İsrail kınaması Resmi Gazete'de

TBMM’nin İsrail’in harekatıyla başlayan İran’la çatışmasına karşı oybirliğiyle kabul edilen kararı Resmi Gazete’de yayınlandı.

NYT: ABD, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı mayınlayacağını düşünüyor

Amerikan New York Times (NYT) gazetesine konuşan ABD’li yetkililer, nükleer tesislerine olası bir saldırı halinde İran’ın Hürmüz Boğazı’nı mayınlayacağını düşündüklerini söyledi.

İran'dan İsrail'e 25 füzeyle yeni misilleme

İran’dan İsrail’e 25 füzeyle misilleme saldırısı düzenlendi.

Jiu Jitsu'nun efsane ismi gece kulübünde vurularak öldürüldü
Ev sahipleri, dairelerini günlük olarak kiraya verebilir mi?

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 787 gündür hapiste

YAZARLAR

Ofansif mizah örneği olarak birkaç anayasa maddesi

Murat Sevinç

Babalar günü bu yıl da coşkuyla kutlanmadı!

Arzu Uzunali

İnsan aynı anda iki kişiyi sevebilir mi?

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Roma dondurması meselesi

Elvan Uysal Bottoni

Gelecekten ses veren siyasetçiler…

Murat Sevinç

İşgalci kelimeler

Mustafa Dağıstanlı

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

GÜNÜN 11’İ

Şeref Oğuz: Bazı yatırımlar altyapı getirir, bazılarıysa bağımlılık… 

Güldem Atabay: Molla rejimi Hürmüz Boğazı'nı geçişlere kapatır mı?

Erdal Sağlam: İş insanları artık 'İktidarın kişisel siyasi kaygılarla ekonomiyi ateşe atabildiğini' konuşmaya başladı

Elif Çakır: İsrail'in nihai hedefinin Türkiye olduğuna referans verilen isimlerden biri de Abdullah Öcalan

Zeynep Aktaş: Son beş yılda 35 fonun getirisi dolar bazında yüzde 100'ün üzerinde

Fatih Yaşlı: Savaşın iç politikaya tahvilindeki anahtar kavramsa 'iç cephe'

Esfender Korkmaz: Türkiye'de eğitim iki nedenle bozuldu

Mustafa Mutlu: Zafer Partililer bu kararı 'halay' çekerek kutladı

Yasin Aktay: Netanyahu İran'a karşı hızlı bir zafer umdu

Mehmet Y. Yılmaz: Saral, cumhurbaşkanına 'Sultanım' diye hitap ederken bir gerçeği ifade ediyor

Barış Pehlivan: Hakan Fidan'ın İran'ın nükleer programına kafa yorması dışişleri bakanı olmasıyla başlamadı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×