Kanun hükmünde kararnameyle (KHK) kamudan ihraç edildiği gerekçesiyle tercih başvurusu değerlendirmeye alınmayan doktor Onur Erden, ÖSYM’yi dava etti. ÖSYM ise benzer uygulamaların Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Almanya’nın birleşmesinden sonra da yapıldığı, bunun ‘arındırma politikası’ olduğu yönünde savunma yaptı.

Erden, uzmanlık eğitimini vakıf üniversitesinde tamamlayabilmek için TUS’a (Tıpta Uzmanlık Sınavı) girmiş, sınavda başarılı olmasına rağmen tercih başvurusu değerlendirmeye alınmamıştı.
Birgün’den Mustafa Kömüş’ün haberine göre Erden konuyu idare mahkemesine taşıdı.
ÖSYM’nin mahkemeye verdiği savunmada şunlar dendi: “FETÖ/PDY mensuplarının ve bunlarla bağlantılı kişilerin kamu kurumları bünyesinde görevlerine devam etmelerinin hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve devletin güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturduğu anlaşılmıştır.
Nitekim gerek Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Doğu Avrupa ülkelerinde gerekse birleşme sürecinde Almanya’da demokratikleşme sürecini başarıyla tamamlamak temel haklara saygılı bir ülke olmak ve olası tehditleri ortadan kaldırabilmek amacıyla arındırma politikaları uygulanmıştır. Arındırma politikalarındaki temel amaç, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan kamu görevlilerinin tasfiye edilerek demokratik hukuk devletine yönelik olası tehdidin bertaraf edilmesidir.”
Özelde çalışmasına engel yok
14 Kasım 2018’de Meclis’te kabul edilen yasaya göre KHK ihraç edilen ya da güvenlik soruşturması nedeniyle mesleğe alınmayan doktorların, kamuya bağlı özel hastanelerde çalışmasının önünde engel bulunmuyor.
İdare mahkemesinden sonuç alamayan doktor, daha sonra konuyu Danıştay’a taşırken, buradan da ret cevabı aldı. Erden, Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağını belirtti.