Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), ‘Zeytin Dalı Harekatı’nda sivillere ve tarihi eserlere zarar verildiği, yasadışı bomba kullandığı iddialarını yalanladı.

Fotoğraf: Reuters
İnternet sitesinden yayınlanan açıklamada, harekatın ‘PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ’a mensup teröristleri etkisiz hale getirmek ve dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak üzere’ 20 Ocak saat 17.00’de başladığı belirtildi.
Harekatın meşru müdafaa hakkı çerçevesinde Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edildiği ifade edilerek bir süredir ‘harekatın meşruiyetini sorgulanmasını hedefleyen dezenformasyona yönelik kasıtlı bazı yayın ve faaliyetler görüldüğü’ ifade edildi.
“Yalana ve iftiraya dayalı bu girişimlerin terör örgütleri ve yandaşları tarafından yapıldığı, yaptırıldığı açıktır” denen açıklamada, yayınların amacının harekatın meşruiyetine gölge düşürmek olduğu, bunlara itibar edilmemesi gerektiği dile getirildi.
Harekatta yalnızca militanlarla barınak, sığınak, mevzii, silah, araç ve gereçlerin hedef alındığı kaydedilen açıklamada “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından her zaman olduğu gibi Zeytin Dalı Harekatı’nda da sadece teröristler hedef alınmaktadır. Sivil/masum insanlar kesinlikle hedef alınmamaktadır” dendi.
‘Napalm kullanılmadı’
Açıklamada şöyle devam etti: “Aynı zamanda harekatın başlangıcından itibaren, harekat alanında bulunan dini ve kültürel yapılar, tarihi eserler ve arkeolojik kalıntılar ile kamu yararına faaliyet gösteren tesisler de kesinlikle Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının hedefleri arasında bulunmamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ateş altına alınan hedeflerin tamamı kayıt altında bulunmaktadır. Bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetlerince sivillere olduğu kadar çevreye de zarar verilmemesi için azami dikkat ve hassasiyet gösterilmektedir. Bu hususlara ilave olarak, Hava Kuvvetlerimiz tarafından, napalm, kimyasal, biyolojik ve benzeri, uluslararası hukuk ve anlaşmalar tarafından yasaklanmış mühimmat kullanılmamaktadır. Bu tür mühimmat Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunmamaktadır. Kara ateş destek vasıtalarımız da aynı esaslarla hareket etmektedir.”