Covid-19’a yakalanan iş insanı Hayri Yazıcı’ya yatırıldığı özel hastanede verilen Covid-19 ilacı sonrası durumunun kötüleşmesiyle ilgili yakınları ‘sahte ilaç’ suçlamasıyla yargıya başvurdu.
Grand Yazıcı Otelleri’nin sahibi Yazıcı, geçen yıl şubat ayında Covid-19’a yakalanması sonrasında Taksim’de özel bir hastaneye yatırılmış, ancak tedavinin sonuç vermemesi üzerine aynı hastanede entübe edilmişti.
Yazıcı’nın durumunun düzelmediğini gören kızı Bahar Şer ve diğer aile üyeleri, 2014 yılında böbrek nakli olan iş insanını İstanbul’daki başka bir hastaneye transfer etmişti. Nakil sonrasında Yazıcı’nın durumu iyiye gitmiş ve üç buçuk aylık yoğun bakım sürecinden sonra da burada kısmen iyileşmiş ve taburcu olmuştu.
Hürriyet’ten Mehmet Üstündağ’ın haberine göre Yazıcı’nın kızı Bahar Şer, babasının durumunun ilk yatırıldığı özel hastanede verilen ‘sahte Covid-19 ilacı nedeniyle kötüleştiğinden’ şüphelenerek dava açtı.
Yazıcı’nın avukatı Emrullah Gözcü’nün savcılığa verdiği dilekçede tedavi için verilen Remdesivir isimli ilacın, Sağlık Bakanlığı’nın izni olmadan kayıt dışı temin edildiği ve sahte olduğu iddia edildi.
Ayrıca şikayet dilekçesinde, tedavi sürecinde Yazıcı’nın yanında olan tanıklardan birisinin, hastane çalışanı A.K.’nın sahte olduğu öne sürülen ilacı Şer’e satarken yanında bulunduğu da yer aldı.
A.K.’ın ilacı temin ederek Bahar Şer’e sattığı, Ç.B.’nin de ilacı uyguladığı belirtilen dava dilekçesinde, “Bu zor durumdan yararlanarak, Sağlık Bakanlığı izni olmayan ve yararı kanıtlanmamış bu ilacın vatandaşlara satılması kabul edilemez” dendi.
Sağlık Bakanlığı’na yapılan şikâyet üzerine başlatılan idari soruşturmada hastane ve çalışanlarına çeşitli cezalar verildi. Savcılık makamında yürütülen adli süreçse halen devam ediyor.
Kasım 2020’de, Remdesivir’in ruhsat sahibi Gilead Türkiye bir açıklama yaparak sahte ilaca dikkat çekmişti.
Entübasyon işlemi ve uzun yoğun bakım nedeniyle Yazıcı’nın tedavisi hala evde sürerken, ayrıca şikayet dilekçesinde iş insanının yanlış tedavi nedeniyle yürüyemediği de belirtildi.