EFE SÖNMEZ
Geçen yıllarda çocuk oyuncularla çektiği reklam filmleri nedeniyle eleştirilerin hedefi haline gelen Koton firması, bu yıl da benzer reklamları televizyon ve sosyal medya hesaplarından yayınlamaya başladı.
Reklamda yer verilen çocuk oyuncu ve söylemleri değerlendiren Gündem Çocuk Derneği’nden Ezgi Koman, “Çocuk olmaları, onları, büyük bir firmanın sadece kâr etmesinin bir nesnesi, bir aracı haline getirmiş durumda” dedi.

Koton reklamından…
Giyim firması Koton, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da ‘Koton Kids Jeans’ markası için çocuk oyunculara yer verdiği bir reklam filmi serisi hazırladı.
Ortalama 20 saniye süren altı reklam filminden oluşan seri, firmanın internet sitesi ve YouTube kanalı başta olmak üzere sosyal medya hesapları üzerinden paylaşıldı, yüksek izlenme oranına sahip birçok televizyon kanalında da yayınlandı.
Çocukların renkli ve hareketli dünyalarından ilham aldık 👦👖#kotonkidsjeans pic.twitter.com/UMKdXfSw6u
— Koton (@koton) September 17, 2016
‘Hayatta bir duruşu olan tarz çocuklara’ başlığıyla kız ve erkek çocukların oynatıldığı reklamlarda, çocuklara, “Beş yaşında olabilirim ama benim de bir duruşum var”, “Telefon kullanmıyorum, ulaşılması zor biriyim” gibi cümleler söylettiriliyor.
‘Çocuklar, kâr etmenin nesnesi haline getirildi’
Reklamı Diken’e değerlendiren, Gündem Çocuk Derneği’nden çocuk gelişimi uzmanı Ezgi Koman, ‘Benim tarzım’ ya da ‘Benim duruşum’ gibi tüketim kültürünü yansıtan, piyasaya ilişkin kavramların bu reklamlarda ‘çocuklar üzerinden kullanıldığını’ söyledi.
Reklamı ‘çocukların ticari olarak sömürülmesi’ olarak niteleyen Koman, Koton’un çocukları nesneleştirdiğine dikkati çekti: “Çocuk olma durumları, ‘sempatik’ ve ‘güzel çocuk’ olmaları, onları, büyük bir firmanın sadece kâr etmesinin bir nesnesi, bir aracı haline getirmiş durumda. Ayrıca bu reklam filmlerinin çekimi sırasında neler yaşadıklarını da bilmiyoruz. Nasıl seçildiklerini, ebeveynlerinin bu süreçteki tutumlarını, çekimler sırasında ne kadar yorulduklarını, ne kadar etkilediklerini…”
‘Reklamlarda hiçbir şekilde olmamalılar’
Reklam sektöründe ‘çocuklar lehine’ bir alan tanımlamanın zor olduğunu belirten Koman, çocukların süreçte durumun ne olduğunu tam olarak kavrayamayacaklarını, reklam sektörünün ‘acımasızlığı’nı düşününce de çocukların ne olursa olsun kullanılmış olacaklarını anlattı.
Koman, reklam filmlerinde çocukların hiçbir şekilde yer almamalarının onların yararına olacağını aktardı.
Kilit soru: ‘Niye çocukların tarzı olsun ki?’
Koman, reklamı izleyen çocukların da olumsuz etkilenebileceğine, yetişkinlerin içinde bulunduğu ‘Mutlaka bir tarzım olmalı’ sıkışıklığını yaşayabileceklerine vurgu yaptı.
Reklamı, ‘Bu Tarz Benim’ gibi moda yarışmalarının bir yansıması olarak gören Koman, şunları kaydetti: “Kendi öz benliğini, sevdikleri, ilgilendikleri üzerinden kurmak yerine; ‘moda’ olarak kabul edilen, başkalarının yarattığı bir ‘biçimi’ kendisine aitmiş gibi yapabilirler. Buna ulaşmak için duygusal olarak incinebilirler. İşin kötüsü ise tüm bunlar o kadar normal ve olağanmış gibi yaşanıyor ki…”
Koman, bu tür reklamlara karşı RTÜK ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na başvurulabileceğini, ancak önemli olanın, reklamların yayınlanmadan önce sektörün iç mekanizmalarıyla engellenmesi olduğunu anlattı.