İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturmasında tutuklanıp ‘etkin pişmanlık’ kapsamında salıverilen reklamcı Eyüp Subaşı’nın ifadesi ortaya çıktı.

‘Popüler Reklam Yayıncılık ve Genç Popülist Medya Planlama Organizasyon’ şirketinin sahibi Eyüp Subaşı 19 Mart’taki ilk operasyonda gözaltına alınmış, 23 Mart’ta tutuklanmıştı.
İşte Subaşı’nın savcılıkta verdiği iki ifadenin tam metni…
İlk ifadesi şöyle:
“2000 senesinden beridir İstanbul’da reklam sektöründe çalışmaktayım. 2009 senesinde Beylikdüzü’ne taşındım. 2014 senesindeyse eşim Gülşah Subaşı adına Genç Popülist isimli şirketi kurdum. Bu şirketi eşimin adına kurmamdaki sebep, o dönemde bazı vergisel borçlarımdan dolayıdır. Bu şirkette eşim Gülşah Subaşı’nın herhangi bir faaliyeti kesinlikle olmamıştır. Zaten genel vekaletnemede ben de olduğum için tüm işlemleri ben yürüttüm. Resmi kurumlarda, bankalarda ve ilgili diğer yerlerde benim telefon numaralarım kayıtlıdır.
2004 senesinden beridir Sınav Okulları’nı Beylikdüzü Şubesi’nin reklam işlerini yaptığımdan dolayı buranın sahibi olan Cemil İmamoğlu benim arkadaşımdır. 2014 senesinde birlikte yemek yediğimiz esnada yemekte bulunan Fatih Keleş ile tanıştık (Diken’in notu: İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş 19 Mart’ta ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı).
2014 senesinde belediye seçimlerinden iki ay önce Fatih Keleş beni aradı ve Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasına yönelik baskı ve duvar işlerini benim yapmamı teklif etti. Ben de bu teklifi kabul ettim ve iletişimimiz böylece başlamış oldu.
Hemen akabinde Fatih Keleş, Beylikdüzü’nde bulunan bir seçim ofisinde beni Ekrem İmamoğlu ile tanıştırdı. Ekrem İmamoğlu bu görüşmede bana reklam işleriyle alakalı resmi ve gayrıresmi tüm süreci Fatih Keleş ile yönetebilirsiniz dedi. Bu süreçten sonra Fatih Keleş ile Ekrem İmamoğlu’nu önce Beylikdüzü belediye başkanlığı döneminde, sonra büyükşehir belediye başkanlığı döneminde kendisinin reklam işlerini yaptım.
2019 belediye seçimlerinden yaklaşık iki ay önce ben Fatih Keleş’i aradım ve seçim çalışmaları ile ilgili reklam işlerini halledebileceğimi söyledim, o da kabul etti. Böylece Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyası ile ilgili reklam işlerini yaptım.
Ekrem İmamoğlu belediye başkanı seçildikten sonra uzmanlık alanımız olan açık hava reklam mecraları ve diğer reklam mecralarıyla ilgili işleri yapabileceğimizi, şirketimin bu konuda tecrübe sahibi olduğunu Fatih Keleş’e bildirdim.
Fatih Keleş, benim bu teklifimi kabul etti ve üretim ihalesi ile alakalı iş için benden ciromun yüzde 10’unu elden ve nakit olarak talep etti, ben de kabul ettim.
Sonraki süreçte Fatih Keleş de beni Kültür AŞ’ye genel müdür olarak atanan Serdal Taşkın’a yönlendirdi (Diken’in notu: Eski Kültür AŞ genel müdürü Serdal Taşkın İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında 21 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı). Serdal Taşkın ise üretimle alakalı ihale sürecini benim kazanacağım şekilde organize etti.
Üretim olarak bahsetmiş olduğum bu ihalenin konusu bir yıl boyunca yapılacak olan dijital baskı, billboard, afiş ve belediye tanıtım bilgilendirme görselleridir. Bu ihale 2020’nin başlarında yapıldı.
İhale sürecinde yaptığımız ciroların hakediş ve ödemelere tekabül eden kısmın yüzde 10’unu Genç Popülist Medya şirketinden nakit olarak çekip Fatih Keleş’e Florya’da bulunan başkanlık konutundaki çalışma ofisinde parça parça olmak üzere farklı tarihlerde toplamda sekiz-on defa 5 milyon TL civarı parayı elden teslim ettim. Gördüğüm kadarıyla bu ofis içerisinde herhangi bir kasa yoktu, bu parayı orada bulunan bir dolaba koyardı veya sırt çantasıyla götürürdü.
Fatih Keleş, bana bu nakit para alımından bizzat Ekrem İmamoğlu’nun bilgisinin olduğunu söylerdi. Zaten ifademin başında da belirttiğim üzere Ekrem İmamoğlu gayrıresmi işleri Fatih Keleş ile birlikte yürütebileceğimizi bizzat söylemişti.
Birkaç defa da Fatih Keleş’e nakit olarak götürdüğüm parayı Mermerciler Sitesi’nde bulunan kendi iş yerinde elden teslim ettim.
Bu ihalenin sözleşme süresinin bitimine yakın bir tarihte, yeni ihale yapılıncaya kadar boşta kalacak olan süre için, Kültür AŞ genel müdürü Serdal Taşkın’ın yönlendirmesiyle yan teklif bulmam istendi ve bu süre zarfındaki işler için Quara, Format Reklam ve Kabil Taşçı’nın adını hatırlamadığım firmasından yan teklif temin ettik.
2020 senesinin altıncı alında Serdal Taşkın, Kültür AŞ genel müdürlüğü görevinden ayrıldıktan sonra reklam sürecini tamamen Murat Ongun kendi yönetti. (Diken’in notu: İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun 19 Mart’ta İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı). Kültür AŞ genel müdürlüğüne gelen Murat Abbas sadece kültür ve sanat işleriyle ilgilendi. (Diken’in notu: İBB’ye bağlı Kültür A.Ş. Genel Müdürü Murat Abbas, 19 Mart’ta İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturmasında gözaltına alındı, 23 Mart’ta da tutuklandı. 18 Nisan’da da ‘etkin pişmanlık’tan yararlanarak adli kontrolle tahliye edildi). Murat Ongun reklam işlerini Emrah Bağdatlı, organizasyon işleriniyse Barış Kılıç ile organize etti (Diken’in notu: Reklamcı Emrah Bağdatlı, İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturma kapsamında şüpheli, yurt dışında; İBB Kültür AŞ Plan ve Organizasyon Müdürü Barış Kılıç, 19 Mart’ta ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı).
2020 senesinde yeni süreci görüşmek için Murat Ongun’dan randevu talep ettim ve Saraçhane’de bulunan ofisinde yaklaşık 40 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmede bana “Eyüp bey, sadece kendi yapımızı inşa edeceğiz, yeni dönemde seninle çalışmayı düşünmüyoruz” dedi. Almış olduğum ihalelerle ilgili sorumluluklarımı yerine getirmemi, başkaca bir iş vermeyeceğini söyledi.
Üretimle alakalı bahsetmiş olduğum bu iş sonraki süreçte İlbak ailesine ait olan Büyük Baskı Merkezi (BBM) adlı şirkete verildi. Bu işin bu şirkete verilmesi sürecindeki ilişkiler ve iletişim noktasında bir bilgim bulunmamaktadır.
2019 senesinde Serdal Taşkın genel müdür olduktan sonra kendisiyle dijital pano ihalesini konuştuğumda bunlarla ilgili henüz ihale açılmadığını, ihale açılana kadar ecrimisil bedeli ödemek suretiyle bu reklam mecralarını kullanabileceğimi söyledi. Ben de bu reklam alanlarına ecrimisil bedeli ödeyerek ihale oluncaya kadar 2019 senesinde öncelikle oğlum Onur Buğra Subaşı adına kurduğum, sonrasında kendi adıma devraldığım Panoffect isimli firmam ile kullandım.
Dijital pano ile alakalı ihale süreci geldiğinde de Serdal Taşkın’dan yardım istedim. O da bana 15 milyon TL ve üzeri bir teklif vermemi istedi. Ben de Panoffect firması olarak 16.660.000,00 TL teklif vererek ihaleyi kazandım. Bu işi bir buçuk yıl kadar yaptıktan ve 36 adet dijital ekran kurulumunu gerçekleştirdikten sonra Murat Ongun’un yönlendirmesiyle Reklamist firmasına devrettim. Bu devirden yaklaşık 10 gün sonra da satış pazarlama işinin İlbaklara verildiğini öğrendim.
Bu bahsetmiş olduğum ihalenin normalde süresi 10 yıl süreliydi. Murat Ongun’un zorlamasıyla bir buçuk yıl sonra devrederek aslında mağdur oldum çünkü buraya çok büyük miktarlarda yatırım yapmıştım. Daha getirisini tam manasıyla sağlayamamışken 46 milyon TL karşılığında devretmek durumunda kaldım. Belediyeye borcum olan 46 milyon TL’yi mahsup etmek suretiyle devir gerçekleşti.
Bu süreçte Murat Ongun’la birkaç kez tartıştık ve iletişimimiz bir müddet koptu. Akabinde belediye ve iştirakleriyle alakalı hiçbir yerden reklam izni alamaz hale geldim. Hatta mevcut Mecidiyeköy’de bulunan büyük cam cepheli binamızın reklam iznini iptal ettiler ve bazı parapetlerimi de indirdiler.
Böylece Murat Ongun “SİSTEM”e düzenli gelir sağlayan bir mekanizmayı kurmuş oldu.
Metro istasyonlarında bulunan reklam alanları ile ilgili 14/02/2020 tarihinde ihale yapıldı. Yine aynı şekilde Fatih Keleş’in yönlendirmesiyle ve Serdal Taşkın’ın ihaleyi organize etmesiyle bu ihaleyi Panoffect firmasıyla kazandım. Serdal Taşkın’ın yönlendirmesiyle buraya 15 milyon TL teklif verdim. Yan teklif veren firmaları Serdal Taşkın kendisi organize etti.
Metro çıkış kapamalarıyla ilgili işi metrolardan sorumlu olan danışman Ertan Yıldız ile konuşarak zaten istasyon reklam alanları işini yönetiyor olmamız nedeniyle metro giderlerinin çok yükselmiş olmasından dolayı böyle bir işi yapmak istediğimizi söyledim (Diken’in notu: İBB Meclisi İştirakler ve Bağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı Ertan Yıldız İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında 21 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı; 21 Mayıs’ta ‘etkin pişmanlık’ kapsamında ifade vermesinin ardından adli kontrol şartıyla tahliye edildi). Ertan Yıldız da bu işi bana verebileceğini fakat açıktan 5 milyon TL parayı kendisine nakit vermem gerektiğini, ayrıca yapılacak işin de bir kısmının kendi şirketi olan Anatolia Sign isimli şirketiyle birlikte yapmam gerektiğini söyledi.
Ben de Ertan Yıldız’a elden nakit olarak 5 milyon TL parayı Kağıthane DAP Yapı’nın otoparkında verdim. Aynı zamanda da Anatolia Sign isimli şirketin hesabına da yapılacak olan imalatlara mahsuben piyasa rayiçlerinin biraz üzerinde olmasına rağmen 40 milyon TL civarı para gönderdim.
Advercity isimli firmanın kazanmış olduğu ihaleye katılmak istediğimde Serdal Taşkın bana bu ihalenin Advercity’e verileceğini, belirlenen fiyattan fazla teklif vermemem gerektiğini söyledi.
Bu yapmış olduğum ticari faaliyetlerim çerçevesinde çalışmış olduğum, üretim yapan bazı şirketlerden iş bedelinden fazla fatura ve elden nakit para almışlığım vardır. Bu faturaları devam eden işlerimizden dolayı kapatılmak suretiyle aldık.
Ekrem İmamoğlu’nun danışmanları ve bu usulsüz işler içerisinde yer alan belediye bürokratları ve çalışanları “SİSTEM” diye tabir edilen bir oluşumun içerisindedirler. Bu oluşumun amacı, Ekrem İmamoğlu’na seçim kazandırmak ve siyasi iktidar olmaktır. Benim böyle bir oluşumla hiçbir alakam bulunmamaktadır. Benim saikim tamamen kendi ticari faaliyetlerimle ilgilidir. Hatta bahsetmiş olduğum Ekrem İmamoğlu, Fatih Keleş ve diğer kişiler beni kullanmışlardır.
İfademin tamamında bahsetmiş olduğum nakit para alıp vermeler dahil tüm süreçler Ekrem İmamoğlu’nun bilgisi dahilindedir.
Eşim Gülşah Subaşı, bahsetmiş olduğum süreçlerin hiçbirisinde bulunmamıştır, hiçbir dahili yoktur. Sadece benim vergi sıkıntılarımdan dolayı eşim adına kurmuş olduğum Genç Popülist Medya isimli firmanın faaliyetleri çerçevesinde kendisi sorumlu tutulmuştur. Genç Popülist Medya isimli şirketin resmi olmasa da sahibi benim, tüm işlemlerini ben yaptım. Tek hatam bu şirketi eşimin üzerine almamdır.
Bildiklerimi açık bir şekilde ifade ettim. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum. Örgüt üyesi olarak tarafıma yapılan isnadı kesinlikle kabul etmiyorum.”
Ek ifadesi şöyle:
“Ben 16/05/2025 tarihinde etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğimi belirterek savcılığınızda ifade vermiştim. Bu ifademde belirttiğim hususları aynen tekrar ederim. Ayrıca ifademde değinmeyi unuttuğum bazı hususlarla ilgili ek ifade vermek istiyorum.
16/05/2025 tarihinde bahsetmiş olduğum dijital reklam alanlarının devri şirketimce, Reklamist firmasına devri konusunda 2021 senesinin Eylül ayında Beylikdüzü’nde bulunan Mermerciler Sitesi’nde Fatih Keleş’in ofisinde Tuncay Yılmaz, ben ve Fatih Keleş toplandık (Diken’in notu: İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı). Fatih Keleş bana “Bundan sonra dijital reklam alanları ile ilgili çalışmayı Murat Ongun yönetecek, dolayısıyla bu mecralarla ilgili almış olduğun işe Murat Ongun ortak olmak istiyor, ya onu da ortak edeceksin ya da ona devret” dedi. Ben de Tuncay Yılmaz’a bu konu hakkında Ekrem İmamoğlu’nun bilgisi var mı diye sorduğumda Ekrem başkanın bilgisi dahilinde toplantı yaptığımızı söyledi.
Bu görüşmeden bir hafta sonra Sütlüce’de bulunan İBB iletişim çadırında ben, Fatih Keleş, Tuncay Yılmaz ve Murat Ongun aynı konu hakkında toplandık. Murat Ongun bana “Bu dijital reklam alanlarını Reklamist şirketini devretmemi veya ortaklık kurarak süreci yönetmemizi” teklif etti. Süreci düşünmemiz için toplantıyı sonlandırdık ve ayrıldık.
2021 senesinin Ekim ayında Reklamist şirketinin 4’üncü Levent’teki Nef Plaza’da bulunan ofisinde, Nihat Sütlaş, Tuncay Yılmaz, Murat Ongun, Uğurhan Atma ve ben toplandık. (Diken’in notu: Reklam İstanbul’un sahibi Mustafa Nihat Sütlaş İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı, Sarıyer Belediye Meclisi üyesi Uğurhan Atma, aynı soruşturma kapsasında 21 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı). Anılan reklam alanları ile ilgili ortaklık veya devir hususlarında müzakere ettik. Bu toplantıda Murat Ongun ve Tuncay Yılmaz bana “Eğer bu reklam işini devretmek istemiyorsan peşin olarak elden 100 milyon TL ödemem gerektiğini” söylediler. Ben de bu 100 milyon TL’yi bir yıl sonra veya 15 ay taksitlerle ödeyebileceğimi söyledim, kabul etmediler. Ben de ortaklık yapamayacağımızı, metrodaki reklam alanlarını kendilerine devredebileceğimi, dijital reklam alanlarının bende kalabileceğini söyledim. Bunu da kabul etmediler. Bana İBB’deki borçlarıma mahsuben sadece dijital reklam alanlarını devralmak istediklerini söylediler. Ben de onların teklifini kabul etmeyerek toplantıdan ayrıldım.
Bu toplantıdan yaklaşım bir hafta on gün sonra zaten reklam alanlarının indirilmesi dahil birçok baskı yaparak işlerimde bana zorluk çıkardılar. Bu suretle ben de yeniden masaya oturmayı teklif ettim ve benim Cendere Caddesi Portavadi İş Merkezi’nde bulunan ofisimde Nihat Sütlaş, Tuncay Yılmaz, Uğurhan Atma ve ben toplandık. Bu toplantıda ben madem anlaşamıyoruz elimdeki metrolarda bulunan reklam alanlarının kiraların bedellerinin indirilmesini, yatırım süresinin 2024’ten 2028’e kadar uzatılmasını ve birkaç reklam alanıma özel izin taleplerinde bulundum. Bunlardan sadece yatırım süresinin 2028’e kadar uzatılması talebim kabul edildi, diğer taleplerim oyalanmak suretiyle yapılmadı.
Kira bedellerinin ve maliyetlerin artması neticesi, 2024 yılı sonunda Sütlüce’de bulunan iletişim çadırında Murat Ongun bana metrolarda bulunan reklam alanlarıyla ilgili “Zorlanıyorsan buraları devret veya sat kurtul” dedi. Beni İlbak’larla görüşmeye yönlendirdi.
Bunun üzerine Murat İlbak’ın yatırımlardan sorumlu çalışanı Önder Dalkıran ile yapmış olduğum görüşmede 750 milyon TL talep ettim (Diken’in notu: İlbak Holding’in ortaklarında Murat İlbak İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı). Onlar da bu teklifimi kabul etmediler.
Bahsetmiş olduğum dijital mecralarda bulunan reklam alanlarını Reklamist firmasına devretme sürecinden sonra Murat İlbak’ın Murat Ongun’la irtibatı yoğunlaştı. Zaten Murat İlbak bu reklam işini yıllık 65 milyon TL bedelle Reklamist firmasından aldı.
Necati Özkan bana Murat İlbak ile Murat Ongun’u tanıştırdığını söyledi(Diken’in notu: Siyasi iletişimci Necati Özken İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı). Bu süreçten sonra zaten İlbak’lar, 2021’de süresi biten ve soruşturma dosyasına da konu olan ihaleyi yeniden aldılar.
2024 senesinde Kağan Sürmegöz ile yapmış olduğum bir muhabbet esnasında bana İBB’nin Galatasaray stadında bulunan locasında Murat Ongun, Murat İlbak ve kendisinin beraber maç izlediklerini söyledi.
2024 senesinin sonlarında Murat Ongun beni tamamen köşeye sıkıştırmak ve elimde bulunan metrolardaki reklam alanlarını devretmeye zorlanmam amacıyla Kağan Sürmegöz’e talimat vererek şirketim Panofect’e toplamda 47 milyon TL ecrimisil bedeli kestirerek borçlandırdı fakat ben tüm bu baskı ve zorlamalara rağmen bu reklam alanlarını devretmedim ve şu an da bu reklam alanlarını işletmeye devam ediyorum (Diken’in notu: İBB Emlak Yönetimi Daire Başkanı Kağan Sürmegöz, 19 Mart’ta ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı).
16/05/2025 tarihinde vermiş olduğum ifademde zaten gayrı resmi para alışverişinden bahsetmiştim. Bu ifademde de eksik kalan hususları tamamladığımı düşünüyorum. Yine soruşturma dosyasına ilişkin hatırladığım bir şey olduğu takdirde savcılığınıza ifade vermeye her zaman hazırım. Söyleyeceğim başka bir husus yoktur.”