Sosyalist Birleşik Devrimci Partisi’ne üye dört kişinin tutukluluğunun ‘FETÖ üyeliği’ gerekçesiyle uzatıldığı ortaya çıktı.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre tüzüğünde kendisini ‘sosyalist’ olarak tanımlayan partiye üye altı kişi, geçen yılın aralık ayında sosyal medya paylaşımları ve katıldıkları basın açıklamaları gerekçe gösterilerek gözaltına alınıp tutuklama talebiyle Ankara 2’nci Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi.
Şüphelilerin savunması
Şüpheli Umut Kahraman Ezber, herhangi bir eyleme karışmadığını ifade ederek “Ben Devrimci Parti üyesiyim. Partinin tüzüğü çerçevesinde faaliyetlerde bulundum. Sosyal medya üzerinden güncel haberleri, güncel konuları paylaşmış olabilirim. Kesinlikle herhangi bir örgüte ait ya da örgüt üyesine ait paylaşımlarda bulunmadım” diye konuştu.
Damla Karaca, partinin üyesi olduğunu, yasadışı örgüt üyesi olmadığını kaydetti.
Evren Ergin, partinin kurucularından ve merkez yönetim kurulu üyesi olduğunu aktararak şunları söyledi: “Yürütmüş olduğum parti faaliyetleri nedeniyle suçlanmam imkânsızdır. Böyle bir şey olacaksa Türkiye’deki tüm siyasi partilerin suçlanması gerekir. 12 gündür haksız ve hukuksuz yere gözaltında bulunuyorum. Suçsuzum.”
Mahkeme, şüphelilerden dördünü ‘Birleşik Özgürlük Güçleri’ isimli ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’tan 7 Aralık 2016’da tutukladı, diğerlerini adli kontrolle serbest bıraktı.
‘FETÖ’den devam
Şüphelilerin tutukluluk incelemesi geçen nisan ayında yapıldı.
Ankara 6’ncı Sulh Ceza Hâkimliği, şüphelilerin tutukluluk hallerine ‘FETÖ üyeliği’nden uzaltılmasına karar verdi.
Kararda şöyle dendi: “Tüm şüphelilerin dosya içeriğine göre silahlı terör örgütü olan FETÖ/PDY üyesi olduklarına dair deliler bulunduğu, suçların niteliği, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguları bulunması, şüphelilerin işlediği iddia edilen suçun henüz tamamlanmadığı ve tamamlama yönünde ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni yıkmak için faaliyetlerinin devam ettiği şüphesi bulunduğu, bu örgütün Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülen en tehlikeli terör örgütü olup diğer terör örgütlerini de yönlendirdiğinin değerlendirildiği (…)”
Kararda, şüphelilerin ‘delilleri yok etme, gizleme, değiştirme ihtimalini gösteren olguların bulunması ve isnat edilen suçun niteliği, atılı suç ile tutuklama tedbirinin orantılı bir tedbir niteliğini taşıması’nın da dikkate alındığı aktarıldı.
İtiraz edilecek
Avukat Murat Yılmaz, karara şaşırdığını söyledi.
“Yaptığım araştırmada, kararın ‘kes – yapıştır’ yöntemiyle yapıldığını tespit ettim” diyen avukat, gerekçeye itiraz edeceğini, hakim hakkında da Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.