Avrupa’yı 17. yüzyılda öne geçiren sermaye birikimi 12. yüzyılda başlayan bir süreçti. Devletlerin bilinçli iktisat politikalarının değil, Avrupa’nın özel coğrafi şartlarından doğan toplumsal dinamizmin eseriydi.
Sonradan devlet politikası oldu.
Bunun için Osmanlı’yı suçlamak da fetihlere bakıp 21. yüzyılda Osmanlı hayalleri kurmak da yanlıştır.
Her iki tavır da 600 yıllık büyük tecrübelerden dersler çıkarmayı, tarihin dinamiklerini ‘öğrenmeyi’ engeller.
Peki, günümüzde dolar karşısında neden en çok Meksika Pezosu ve Türk Lirası değer kaybediyor?
Trump Meksika sınırına duvar örecek falan…
Türkiye’de Son 5-6 yılda reformları, Avrupa standartlarını, teknolojinin ekonomideki rolünü, tasarruf ve sermaye birikimini unuttuk… Kısa sürede oy getiren inşaat yatırımlarını ve tüketim ekonomisini körükledik.
Demek ki Türkiye’nin sistem değiştirmeye değil, modern iktisadi zihniyete, demokratik ve rasyonel siyasi davranışlara ihtiyacı var.