Heterodoks ekonomi tıkandığı için, ‘ortodoks’ Mehmet Şimşek ve Hafize Erkan göreve getirildiler. Merkez Bankası Başkan Yardımcılıklarına yine ortodoks iktisatçılar Osman Cevdet Akçay, Fatih Karahan ve Hatice Karahan atandı. Çok isabetli görevlendirmeler.
Fakat başka yok.
Bu kadar bir değişim, güven vermediği için TL’ye yöneliş olmuyor, yatırımcı sermaye gelmiyor. Körfez sermayesiyle 55 milyar dolarlık anlaşmalar imzalandı ama nakit girişi yok.
Halbuki, merhum Kemal Derviş 14 Nisan 2001’de reform programını, IMF desteğini alarak açıkladıktan sonra 27 Nisan’da IMF ve Dünya Bankası, “10 milyar dolar ek kredi” açıklaması yapmıştı. O zamanki ekonomik hacmimiz için büyük para.
Bu konuda benim “Laf Dinlemedi, Merkez Bankası Nereden Nereye”kitabıma bakabilirsiniz.
Neden öyle olmuştu?.. Türkiye’de yapısal reformlar yapılıyor, en başka Merkez Bankası bağımsız hale getiriliyordu. Açıklanan politikalar bu reformlarla güven kazanmıştı.
2010’lu yıllarda Merkez Bankası’nın bağımsızlığını savunarak Erdoğan’la arası açılan Şimşek bugün bu konunda konuşuyor mu?
Netice: Kişiler elbette önemli ama güven yaratmanın yolu kurallar ve kurumlardır.