Bugün gazeteciler, değil ‘cebir ve şiddet’, hatta ‘tehdit’ içeren yazıları bile olmadığı halde darbeye teşebbüs suçlamasıyla yargılanıyorlar, tutuklanıyorlar. Haklarındaki AYM kararı uygulanmayan Şahin Alpay ve Mehmet Altan gibi Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç, Mümtazer Türköne, Ahmet Turan Alkan gibi meslektaşlarımız da bu durumda.
Yazılarıyla ve konuşmalarıyla darbe teşebbüsüne zemin hazırlamak, yahut Enis Berberoğlu örneğinde olduğu gibi siyasi casusluk suçlamasıyla yapılan yargılamalar, en geç AİHM’den dönerek beraatle sonuçlanacaktır.
AYM kararlarında da bu sonucu öngörmek mümkündür.
Adalet elbette herkese lazımdır. ‘Cemaat’in sadece gözüken yüzüne bakarak, onun illegal örgüt yönünü bilmeden, iyi niyetle yardım etmiş vatandaşlar da suçsuzdur:
“Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz.” (TCK, md. 30/1)
‘Maddi unsurlar’ yani FETÖ’nün devlet içinde örgütlenen, darbeye kalkışan gizli ve kanunsuz tarafı…