Bunca sorunumuz dururken bir de başımıza “sistem sorunu”nu açmış bulunuyoruz! Tipik ‘gelişmekte olan ülke’ manzarası…
CB Hükümet Sistemi’nde bir kişiye, üstelik denetimsiz şekilde, demokratik dünyada benzeri olmayan yetkiler verilmesinin sonuçlarını yaşıyoruz: İçeride kriz, dışarıda yalnızlık…
Ankara Enstitüsü’nün araştırmasına göre bugünkü sistemin devamını isteyenlerin oranı yüzde 30.5’e düşmüş; halbuki referandumda evetlerin oranı yüzde 51.4’tü.
Ama beş yıllık tecrübenin sonunda, bugün parlamenter sistem isteyenlerin oranı yüzde 59.2’ye ulaşmış bulunuyor. Fikri olmayanlar yüzde 10.3.
Cumhurbaşkanı’nın partili olmasını savunanların oranı yüzde 30.6’da kalıyor. Partisiz ve hakem rolünde olmasını isteyenlerin oranı yüzde 59.7.
Bu sistemde partili cumhurbaşkanı AYM’ye bile partili olmuş isimlerin atadı. Merkez Bankası’na, tüm kamu kurumlarına partili isimler getirdi. Kamu yönetiminde liyakat geriledi, idarede rasyonellik ve verimlilik düştü. Ekonomik krizde bunun rolü büyüktür.