TUNCA ÖĞRETEN
@tuncaogreten | tuncao@gmail.com
ABD ve Türkiye’nin, eğit-donat programının hüsranla sonuçlanmasının ardından Suriyeli Kürtlerle bazı Arap, Süryani ve Hıristiyanlardan oluşan gruplar, Suriye Demokratik Güçleri adı altında bir ittifak kurdu.
Kobane Kantonu Dışişleri Bakan Yardımcısı İdris Nassan, yeni oluşumla Türkiye sınırında, iki Kürt kantonu arasındaki Cerablus ve IŞİD’in ‘başkent’ ilan ettiği Rakka’ya 25 bin kişilik bir orduyla kara harekatı düzenleneceğini, Türkiye’nin PYD ve YPG’yi terörist olarak görmekten vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

Fotoğraf: Reuters
Diken’in sorularını yanıtlayan Nassan, yeni oluşumun ABD öncülüğündeki koalisyonla koordineli çalışacağını, bu yüzden önceki gece Kürtlerin kontrolündeki Haseke’ye, havadan 50 ton mühimmat bırakıldığını söyledi.
‘Amaç Rakka’yı almak’
YPG ve YPJ’nin (Halk Savunma Birlikleri) de oluşumun içinde yer aldığını belirten bakan yardımcısı, öncelikli hedeflerinin, Türkiye’nin, alınmasına tepki göstereceğini belirttiği ve güvenli bölge oluşturulması için ABD’ye baskı yaptığı Cerablus ve Rakka’yı almak olduğunu söyledi.
Birçok grubun dahil olduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG), Rakka ve Cerablus harekatına 25 bin savaşçıyla katılacağı bilgisini veren Nassan, “Bu sadece iki yer için belirlenen savaşçı sayısı. Yeni oluşumun, Afrin, Cizire, Tel Abyad gibi bölgelerde daha fazla savaşçı bulunuyor. Şu an için net bir rakam veremiyorum. Ancak 25 bin savaşçıdan çok daha fazlası savaşmaya hazır” dedi.
‘Rusya ile işbirliği yapılabilirdi…’

İdris Nassan
Demokratik Birlik Partisi (PYD) lideri Salih Müslim’in, kısa süre önce Suriye’de hava operasyonlarına başlayan Rusya ile işbirliğine hazır olduklarına dair açıklamasını hatırlattığımız Nassan, “Suriyeli Kürtlerin ana amacı Cerablus ve Rakka’yı özgürleştirmek. Çünkü Suriye’deki terörün ana damarı Rakka’da. Bu noktada Ruslarla bir işbirliği yapılabilirdi. Ancak SDG’nin kurulması ve örgütün ABD öncülüğündeki koalisyon ile ortak hareket edecek olması bu ihtimali ortadan kaldırıyor” dedi.
‘IŞİD Türkiye’ye daha çok zarar verebilir’
SDG’nin içerisinde Kürtlerin yanısıra Arap ve diğer grupların da yer almasının, ABD’nin müttefiki Türkiye’nin, ‘YPG ve PYD de terörist örgütlerdir’ algısına nasıl etki edeceğini sorduğumuz Nassan şöyle konuştu: “YPG, sadece Türkiye değil, bütün Ortadoğu halklarını tehdit eden bir terör örgütüne karşı savaş veriyor. Ayrıca biz Türkiye ile sınır komşusuyuz. Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmek istiyoruz. PKK ile bazı politik ve ideolojik ortak noktalarımızın olduğu doğru ama Türkiye’nin bu algı ve tavrını değiştirmesi gerekiyor. Birlikte IŞİD’e karşı savaşabiliriz. Aksi takdirde kendisine sınırlar içerisinde de destekçi bulan IŞİD, Türkiye’ye daha da çok zarar verebilir.”
Uluslararası Af Örgütü’ne’ tepki
Uluslararası Af Örgütü’nün hazırladığı ve Haseke’de, YPG tarafından Arap sivillere karşı insanlık suçu işlendiğine dair raporu hatırlattığımız Nassan, “Sadece Haseke ve Tel Abyad’de değil, Kobani’de de on binlerce Arap yaşıyor. Eğer bu doğru olsaydı, IŞİD’den kaçanlar buralara sığınmazdı herhalde. Evet, Arap siviller arasında ideolojik olarak IŞİD’i savunanlar var. Bunlara karşı bazı güvenlik önlemleri alındığı doğru. Ancak ele geçirilen IŞİD savaşçılarına dahi işkence yapmamış YPG’nin, sivilleri evlerinden zorla çıkarması ya da insanlık suçu işlemesi mümkün değil” dedi.