Türkiye açısından da, kamuoyuna yansıtılan görüntü ne olursa olsun, uluslararası sistem içinde bugünkü yalnızlığın taşınması giderek zorlaşıyor.
‘AB devlet veya hükümet başkanları açıklaması‘ metninde demokratik değerler ve ilkeler babında yazılan tek cümle şu: “AB devlet veya hükümet başkanları Türkiye Başbakanı’yla Türkiye’de medyanın durumunu da tartıştılar”. Bunun AB’nin temel ilkeleri açısından yüz kızartıcı bir durum yarattığına kuşku yok. Ama aynı zamanda kamuoylarında, yöneticiler katında bir huzursuzluk yarattığına da.
Şimdilik, mülteci krizinin aşılması birinci öncelik olarak her şeyi arka plana itiyor. Bu da Türkiye’nin elinin pazarlıkta daha güçlü olduğu intibaını güçlendiriyor.
Ne var ki, eğer anlaşmaya varılırsa ve hele Kıbrıs’ta bir mutabakat olur, yargı reformunun da içinde bulunduğu fasıllar açılırsa Türkiye’nin de kulübün kurallarına daha uygun davranması daha güçlü şekilde talep edilecektir.