Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), Türkiye’deki Twitter yasağını kınadı. Ördütün internet sitesinden yapılan açıklamada yerel seçimler öncesinde medyanın içinde bulunduğu baskı ortamına ve polis şiddetine dikkat çekildi; Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Baskıcı refleksleri terk edin” çağrısı yapıldı.
Paris merkezli örgütün Genel Sekreteri Christophe Deloire’ın yaptığı açıklamada, “Öyle görülüyor ki, Erdoğan hükümeti artan eleştirilere daha az hoşgörüyle karşılık veriyor ve bilgi akışını daha sıkı bir biçimde kontrol etmek istiyor. Özgürlük karşıtı bu yaklaşım, kaygı verici bir eşiğe ulaşan medya kutuplaşmasının daha da perçinleşmesine yol açıyor” denildi.
Üzüntüyle karşılıyoruz
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) gibi kurumların bağımsız hareket edemediğini savunan Deloire, “Medya regülasyon kurumları, devletin birer sansür organı değil gerçekten bağımsız yapılar haline gelecek şekilde esaslı bir reforma tabi tutulmalı” dedi.
RSF, Fethullah Gülen Cemaati’yle savaşa tutuşan, skandallarla sarsılan AKP hükümetinin medya kuruluşlarına yaptığı baskıyı artırdığını vurguladı. Örgüt, ‘üzüntüyle karşılıyoruz‘ dediği sağlıksız, sansür ortamını üç başlık altında şöyle özetledi:
‘Alo Fatih’ de RSF’nin radarında
– Medyada baskı ve işten çıkarmalar: Best FM sunucusu Arzu Çağlan ve Fotomaç gazetesi muhabiri Çağdaş Doğan, Berkin Elvan’la ilgili görüşleri nedeniyle işten çıkarıldı. Akşam gazetesi çalışanı Sibel Oral da, twitter üzerinde “Çektir git, RTE” yazdığı için mart başında işten çıkarıldı. Türkiye gazetesi yazarı Balçiçek Pamir, Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili gazetesinde çıkan habere tepki olarak köşesinde yazmayı bıraktı.
Yayınlanan bir ses kaydında, 17 Aralık operasyonuna dair yayını nedeniyle Başbakan’ın eleştirdiği Ciner Medya Grubu Başkan Vekili Mehmet Fatih Saraç’ın adı gazete künyesinden çıkarıldı.
YSK ve RTÜK’ün ‘manidar’ cezaları
– Değişken cezalar: Açıklamada “YSK’nın görevi, 1 Ocak’ta başlayan seçim kampanya döneminde seçim mevzuatına saygıyı gözetmekken, RTÜK de, cezaların uygulanmasından sorumlu. Ancak bu kurumlar, AKP iktidarının lehinde, eşitsiz muameleye neden olabilecek cezai yaptırımlara imza attılar” denildi. RSF bu kapsamda şu cezaları örnek gösterdi: TRT’nin yayınlarının yüzde 90’ını AKP’ye, kalanını diğer partilere ayırması; YSK’nın Gülen Cemaati’ne yakın Samanyolu Haber TV’ye rekor yayın durdurma cezası vermesi ve Cem TV’ye AKP’nin aleyhine bir anketi yayınladığı gerekçesiyle ceza verilmesi.

Ankara’da Meclis’e yürümek isteyenlere polis bu şekilde cevap vermiş, yayın yapmaya çalışan Ulusal Kanal muhabiri tazyikli suyla yere kapaklanmıştı. (Fotoğraf: Ümit Bektaş/REUTERS)
Habercilere de orantısız şiddet
– Polis şiddeti ve cezasızlık: RSF, 11-13 Mart günlerinde, en az on gazetecinin, Berkin Elvan’ın ölümünü izleyen günlerde güvenlik kuvvetlerinin saldırısına uğradığını kaydetti. Açıklamada Gezi eylemlerine de değinilirek, “Gezi Parkı eylemlerinin üzerinden on ay geçmesine karşın, eylemleri izleyen medya profesyonellerinin korunmasına dönük hiçbir önlem alınmadı” ifadeleri kullanıldı.
RSF, polisin sistematik bir şekilde habercilere karşı da orantısız müdahalelerini sürdürdüğünü dile getirdi.