Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’ne operasyon planlandığına ilişkin ses kaydı hükümeti alarma geçirdi. Önce kaydı YouTube’dan yayınlayan ‘seçim güdümü‘ isimli hesaba erişim engellendi; ardından da YouTube kapatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da kayıtla ilgili soruşturma başlattı. Başbakan Tayyip Erdoğan’la Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da arka arkaya sert tepkiler gösterdi ancak kayıtları yalanlamadı.
‘Alçaklık, adilik’
Başbakan Tayyip Erdoğan Diyarbakır’daki seçim mitinginde, “Ulusal güvenlik görüşmesini bile yayınladılar. Bu kadar önemli bir görüşmeyi ortam dinlemesi yaparak kime servis yapıyorsun? Bu ahlaksızlıklıktır, alçaklıktır, adilik ve namussuzluktur. Bunların inine gireceğiz inine. Sen kime servis yapıyorsun?” diye konuştu.
Davutoğlu: Bu dinleme devlete ve millete savaş ilanıdır
Seçim çalışmaları kapsamında Kütahya’da bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye kayıtlarını ‘açık bir siber saldırı’ olarak değerlendirdi.
Kaydın içeriğine ilişkin yoruma ihtiyaç duymadığını belirten Davutoğlu, kayıtta tahrif edilmiş yönler olduğunu savundu.
Davutoğlu, “Sayın Başbakanımız başta olmak üzere bir çoğumuzun, bakanların son derece kritik devlet görevi yürüten yetkililerinin telefonlarının ve ortam dinlemesinin yapılması, açık bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletine savaş ilanıdır” dedi.
‘Casusluk faaliyeti’
Dışişleri Bakanlığı da, kaydın sosyal medyaya servis edilmesini “Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı, bir casusluk faaliyeti ve son derece ağır bir suç” olarak nitelendirdi.
‘Tahrif edildi’
Bakanlığın sitesinden yapılan açıklamada, “Suriye’deki çatışmaların ülkemiz için yarattığı risk ve tehditlerin değerlendirilmesi, bu tehditler karşısında alınabilecek tedbirlerin görüşülmesi, bu bağlamda da, Suriye içinde yer alan vatan toprağı Süleyman Şah Saygı Karakolu’na yönelik tehditlerin ele alınması amacıyla, ulusal güvenliğimizle ilgili konularda birinci derecede yetkili olan devlet görevlilerimizin katılımıyla gerçekleştirilen bir kriz yönetimi toplantısının ses kayıtlarının, bugün internet üzerinden sosyal medya aracılığıyla bazı bölümleri tahrif edilerek yayınlandığı görülmüştür” denildi.
‘Devletin asli görevi, doğal bir uygulama’
Terör tehdidi altındaki vatan toprağını savunmak amacıyla ilgili kurumlar arasında değerlendirme yapmanın devletin asli görevleri arasında olan doğal bir uygulama olduğu ifade edildi. Açıklamada, “Sözkonusu toplantıda, Türkiye’nin, herhangi bir saldırı karşısında Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu savunma yönündeki iradesinin tam olduğu ve Süleyman Şah Saygı Karakolu’nun ve orada görevli personelimizin korunmasını ve emniyetini teminen, ihtiyaç duyulduğunda gereken adımların kararlılıkla atılacağı teyit edilmiştir” denildi.
İhanet şebekeleri
Açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Dışişleri Bakanı makamı gibi devletin en hassas güvenlik konularının ele alındığı bir mekanda gerçekleştirilen çok gizli mahiyetteki böyle bir toplantının izlenerek görüşmelerin kamuoyuna servis edilmesi Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı, bir casusluk faaliyeti ve son derece ağır bir suçtur. Bu olay, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu siber ve elektronik saldırı tehditlerinin boyutunu gözler önüne sermektedir. Bunu yapan ihanet şebekeleri devletimizin ve milletimizin düşmanlarıdır.”
Açıklama, saldırının faillerinin adalete teslim edileceği ve hain saldırının akamete uğratılacağı ifadeleriyle son buldu.