Heterodoks politikalarla üretim, yatırım, istihdam ve büyüme tırmanacak, cari fazla verecektik. Ancak tam tersi oldu ve ülke hızla derin krize gömüldü. Hükümet, iflas eden politikadan vazgeçmek yerine sanayiciyi, iş dünyasını suçlamayı tercih etti. Ancak şirketler de bireyler de “bankadaki dövizime el konulacak” endişesiyle parasını sistemin dışına çıkarmaya yöneldi. Merkez Bankası, bazı işadamlarını arayıp; “döviz bitti, lütfen dolar satın” ricasında dahi bulundu.
Fakat hükümet, parasını kasalara, yastık altına veya yurt dışına çıkarmak isteyenleri suçlamakla kalmıyor, seri baskınlara hazırlanıyor. Tıpkı enflasyonla savaşı etiketler üzerinden vermeye kalkmaları gibi… Peki, ne olacak? Olacakları söyleyeyim; her getirilen suçlama, yeni suçlar yaratacak. Her getirilen kısıtlama, yeni kaçak ve kayıplara yol açacak. Her doların başına bir jandarma dikemezsin. Sistemi iyileştir ki dövizin sistemde kalsın, halk “parama el konulacak” kaygısından uzaklaşsın.